Beispiele für die Verwendung von "ihlal etmek" im Türkischen

<>
Tahliye şartlarını ihlal etmek. "Нарушаю условно-досрочное"?
Laurel ile birlikte olmam dostluğumuzu farklı yerden ihlal etmek demek. А наши отношения с Лорел нарушили нашу дружбу разными способами.
Şartlı tahliyeyi ihlal etmek için cinayetten başka yollar da var. Кроме убийства есть и другие способы нарушить условия условно-досрочного освобождения.
yaşındaki bir çocuğun özelini ihlal etmek zorunda kalan bir yetişkin oldum. В авторитетное лицо, которое должно нарушать частную жизнь -летнего подростка.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
S.H.I.E.L.D. talimatını ihlal ediyorsunuz. Вы нарушили директиву ЩИТа.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Buda senin kuralları ihlal ettiğin anlamına geliyor. это означает, ты нарушил кодекс чести.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Dominyon, gemilerinizin sınırlarımızı ihlal etmesine artık seyirci kalmayacak. Доминион больше не позволит вашим кораблям нарушать наши границы.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Eğer birinin bundan haberi olursa, özel hayatı ihlal ettiğimiz için, hepimiz kovuluruz! Если кто-нибудь узнает, это будет нарушением гражданских прав, и нас всех уволят!
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Pekâlâ, şu anda yaklaşık kanunu ihlal ediyorum bence hala şansın varken onunla konuşsan iyi edersin. Я нарушил сейчас около -ти законов, поэтому советую тебе поговорить с ней, пока можешь.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Binbaşı Davis, uçuş planınızı ihlal ediyorsunuz. Майор Дэвис, вы нарушаете план полёта.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Onu buradan götürseniz iyi olur ve Geena'ya uzaklaştırma emrini ihlal ettiğini de söyleyin. В-вам лучше пойди туда и сказать Джине что она собирается нарушить судебный запрет.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Hey, bizimkisi ihlal. Эй, это нарушение.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.