Beispiele für die Verwendung von "ihtimalle" im Türkischen

<>
Ölü olduğunu göz önüne alırsan, bu büyük ihtimalle Sean. Ну, учитывая что он мертв, это возможно Шон.
Öyle olduğuna hiç şüphem yok ve çocukları da büyük ihtimalle kaybolmuşlardır. Я и не сомневалась. И вероятно, его дети действительно исчезли.
Tankları çaldılar çünkü büyük ihtimalle onları satın almak için ruhsata ihtiyaç var. Скорее всего они украли баки потому что нужна лицензия на их приобретение.
Ateş edilen sen olsaydın büyük ihtimalle ben de aynı aptal şeyi yapardım. Я наверно поступил бы также глупо, если бы в тебя стреляли.
Şu anda Legion büyük ihtimalle Rip'e işkence ediyordur. Рипа, наверное, сейчас пытает Легион Смерти.
Ben de oyun kurucuydum ve büyük ihtimalle senin hatandı. А я был квотербеком, вина наверняка была твоей.
Bay Kettering büyük ihtimalle Salıya kadar dönmeyecekmiş. Возможно, мистер Кеттеринг вернется во вторник.
Toby'nin annesi, büyük ihtimalle oranın tek kurbanı değildir. Вероятно, мать Тоби не единственная жертва этого места.
Evet, ve büyük ihtimalle bu çok sıkıcı. Скорее всего, так, и это скучно.
Seninle yatmayarak, büyük bir ihtimalle seni kurtarıyorum, evet. Не спя с тобой я возможно спасаю тебя, да.
En iyi ihtimalle kızı ve oğlu hala içerde. Вероятно, его сын и дочь тоже дома.
Binbaşının çabası belki de bizim son ve büyük ihtimalle de son çaremiz. Помощь майора это наш последний и, скорее всего, лучший шанс.
Ve şunların hepsi yeni oluşmuş ve büyük ihtimalle ölüm nedeni. А вот эти все свежие и возможно являются причиной смерти.
Adamın yine de bildiğimiz iki destroyeri var ve büyük ihtimalle büyükçe bir ordusu var. Но у него осталось еще два эсминца, и, вероятно, приличная армия.
'lerinin ortalarında beyaz bir kadın arıyoruz, büyük ihtimalle işçi sınıfından ve Syracuse yerlisi. Мы ищем белую женщину, около лет, скорее всего из рабочей семьи, местную.
Mac'in babası büyük ihtimalle çok uzun bir zamandır kadın görmemiştir. Возможно, отец Мака не видел женщину очень долгое время.
Eğer Bangladeş'in başkenti Dhaka'da trafik ışıklarına takılı kalırsanız, büyük bir ihtimalle arabanınızın penceresine koşan sokak çocukları göreceksiniz. Если вы на пару минут задержитесь перед светофором в столице Бангладеш Дакке, вероятно, вы увидите рвущихся к окну вашего автомобиля детей.
Şüpheli araç siyah bir arazi aracı. Büyük ihtimalle Aloha Stadyumu'na ilerliyor. Подозреваемый автомобиль - черный внедорожник возможно, направляется к стадиону Алоха.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.