Beispiele für die Verwendung von "ilgisi" im Türkischen

<>
Montana'daki göllerin yapısının Kanada kazlarının. Doğu-Batı göç yolları ile ne ilgisi var? Формирование озёр в штате Монтана никак не связано с миграцией канадских гусей.
Yakında bir haç var ama büyük annesinin mezarıyla bir ilgisi yok. Поблизости есть крест, но он никак не связан с бабушкой.
Leydi Mary'nin yatak odasıyla ne ilgisi var? А при чем тут спальня леди Мэри?
Kocanızın Amanda Rehme'nin kayboluşuyla bir ilgisi olabilir mi? Может он быть замешан в исчезновении Аманды Реме?
Taklit filan değil, Eddie Amca ile bir ilgisi yok. Bundan vazgeçin. Он не имеет ничего общего с Дядюшкой Эдди, так что забудьте.
Maura'nın evliliğinin bizim soruşturmamızla bir ilgisi yok, bu yüzden gerçeklere odaklanalım, olur mu? Брак Моры не имеет отношения к нашему расследованию, так что давайте сосредоточимся на фактах.
O zamanla şimdi arasında silahlı çatışmalarda ne kadar artış olduğuyla bir ilgisi olabilir mi sizce? Думаете, это как-то связано с тем, насколько больше перестрелок было в прошлом году?
Diyaloglar gerçekçi olsa bile hatta birileri, biryerlerde bu şekilde konuşuyor olsa bile bunun pantolonla ne ilgisi var? Даже если диалог похож на правду даже если кто-то где-то так разговаривает какое отношение это имеет к брюкам?
Sizce onun bu SIN numaralarını çalma tehdidiyle bir ilgisi var mı? Вы думаете, он как-то связан с угрозой кражи номеров соцстрахования?
Başka bir şey. Sam ile ikisinin bildiği bir şey yüzünden. O adreslerle ilgisi olan bir şey yüzünden. Есть что-то еще, о чем знали только он и Сэм, что-то связанное с этими адресами.
Bunun Andy'nin bütün akşam araması ile bir ilgisi var mı? Это связано с тем, что Энди звонил всю ночь?
Kardeş Shawn, son kez söylüyorum bu cemaate verdiğim desteğin Nichole'la hiç bir ilgisi yok. Брат Шон в последний раз, моя поддержка этому сообществу никак не связана с Николь.
Bu hem başımızı belaya sokar hem de Barbara'yla ilgisi yok, tamam mı? Это только добавит проблем, а Барбара тут ни при чём, понятно?
Umarım bunun Jeremy'nin katilini yakalamakla bir ilgisi vardır. Надеюсь, это связано с поимкой убийцы Джереми.
Sanırım bu kabul edilemez davranışının binadaki o genç adamla bir ilgisi var. Думаю, ваше ужасное поведение связано с тем парнем в нашем доме.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.