Beispiele für die Verwendung von "ilişkiler" im Türkischen

<>
Bence aramızdaki ilişkiler bundan sonra çok daha iyi olacak. Я думаю, теперь отношения между нами будут лучше.
Bu sadece romantik ilişkiler için değildir. Это не только для романтических отношений.
1994 yılında Avrasya Dosyası adlı üç aylık uluslararası ilişkiler ve stratejik araştırmalar dergisini çıkarmaya başladı ve editörlüğünü yaptı. В 1994 году Оздаг занял должность редактора журнала "Avrasya Dosyas?", посвящённого международным отношениям и стратегическим исследованиям.
Burada "Medya ve hakla ilişkiler" konusunda uzman olduğunuz yazıyor. Evet, evet. Тут сказано, что вы специализируетесь в "исследованиях СМИ и лобковых отношениях".
Tamam. Şu ana kadar Nick Miller'ın korku listesinde köpek balıkları, musluk suyu ve gerçek ilişkiler var. Значит, в список фобий Ника Миллера теперь входят акулы, вода из крана, серьёзные отношения.
Göreceli olarak samimi ilişkiler dönemini müjdeledi, ancak Lazika'nın kontrolü üzerine düşmanlıkların başladığı 540'a kadar sürdü. Tarih. Он положил начало периоду относительно спокойных отношений между двумя империями и продлился до 540 года, когда вновь начались военные действия.
Evet, uzun mesafeli ilişkiler zor ama bizi biz yapan da o. Да, отношения на расстоянии, но именно поэтому мы такие превосходные.
George her şeyde harika, ilişkiler hariç. Джордж замечательный во всем, кроме отношений.
Evet, çünkü sen ilişkiler konusunda tavsiye vermek için harika bir durumdasın. Да, ты в отличном положении, чтобы давать советы по отношениям.
İkili ilişkiler Zaman Efendileri Konseyi tarafından yasaklanmıştır. Личные отношения строго запрещены Советом Повелителей времени.
Birçokları bunu iki ülke arasındaki ilişkiler için olumlu bir hamle olarak görse de... Впрочем многие видят в этом положительную тенденцию в развитии отношений между двумя странами...
Bağış toplama, hükümetle ilişkiler, bu tür şeyler mi? Собирал средства, настраивал отношения с правительством, вроде этого?
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 29 Ağustos 1992'de başladı. 29 августа 1992 года были установлены официальные дипломатические отношения между странами.
Bay Warren polisle yakın ilişkiler kurmayı sever. У мистера Уоррена хорошие отношения с полицией.
Ofisin dışında sağlıklı ilişkiler kurmak da önemlidir. Также важно иметь здоровые отношения вне офиса.
İrlanda Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki çağdaş diplomatik ilişkiler 1972 yılında kuruldu. Дипломатические отношения между Республикой Ирландия и Турецкой Республикой были установлены в 1972 году.
Davit Narin, Altın Orda ve Memlûkler ile iyi ilişkiler kuracak ve topraklarına yapılan İlhanlı saldırılarını püskürtecektir. Он развивал дружеские отношения с Золотой Ордой, Мамлюкским султанатом и отбивался от притязаний Ильханата.
Çin ve Rusya arasındaki ilişkiler koptuktan sonra Çinliler kopya MiG-15'ler üretmeye başladılar. Когда отношения между Россией и Китаем разладились, китайцы сделали копию МиГ-15.
Üstler ve çalışanları arasındaki romantik ilişkiler dolandırıcılığa, yolsuzluğa ve kamu fonlarının kötüye kullanımlarına yol açar. Романтические отношения между начальниками и их сотрудниками приводят к мошенничеству, коррупции и злоупотреблению гос. средствами.
Başkanla başbakan arasındaki ilişkiler, artan uzaylı tehdidi nedeniyle çoktan zarar gördü. Отношения между президентом и премьер-министром уже сильно напряжены из-за растущей инопланетной угрозы.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.