Beispiele für die Verwendung von "inşa etmek" im Türkischen

<>
Yıkım ve tahripe rağmen, Nepalliler tarihi anıtları ve sit alanlarını yeniden inşa etmek için umutlarını yitirmediler. В людях сильно присутствие надежды и желание вернуться от разрушенных мечт к восстановлению NepalQuake
Romanyalı bir çiftçinin İngiltere'de çalışmasını, fakirlikten yakınırken kazandığı bütün parayı ülkesine bir köşk inşa etmek için göndermesini mi tercih edersiniz? Как вам понравится румынский фермер, работающий в Великобритании и выставляющий себя бедным, при этом посылая все деньги домой, где он отстраивает себе особняк?!
Tekrar inşa etmek istiyorsa durum farklı tabii. Если он не захочет заново отстроить мир.
Şato inşa etmek üzereyiz. Мы собираемся строить замок.
Bence en önemli mesele, Afganistan'ı inşa etmek. Для меня самое важное - это построить Афганистан.
General O 'Neill kırıcıyı inşa etmek için Eskiler'in bilgisini kullandı. Генерал О 'Нилл использовал знание Древних, чтобы сконструировать дезинтегратор.
Bir otel inşa etmek istiyoruz. Мы хотим построить один отель.
Bu iş tıpkı hızlı trenin önüne yol inşa etmek gibi bir şey. Знаешь, эта работа - это как класть рельсы перед скоростным поездом.
Romalılar arenalarını inşa etmek için atalarımızın taşlarını alıyorlar. Римляне взять камни наших предков построить свой цирк.
Yeni bir dünya inşa etmek istiyorsan, kuralları çiğnemelisin. Ты должен нарушать правила Если хочешь построить новый мир.
Bunun gibi birşeyi inşa etmek için vaktimiz yok. У нас нет времени, чтобы ее строить.
Harika bir proje, roket gemisi inşa etmek. Просто очень крутой проект, строительство космического корабля.
Şöyle bir yerde inşa etmek istemezsiniz... Его не построишь в месте вроде...
Ahırını inşa etmek için beni tutmuştu. Он нанимал меня строить этот амбар.
Ressamların duvar inşa etmek zorunda olmadığı güzel bir yer. Прекрасное место, где иллюстраторам не приходится строить стены.
Deniz manzaralı bir ev inşa etmek istiyordun bizim için. Ты хотел построить нам дом с видом на море.
Dünyadaki en iyi ofis binasını inşa etmek için bir şansımız var. У нас есть шанс на создание лучшего офисного здания в мире.
2006 yılında Afganistan hükümeti Kabil Uluslararası Havaalanını yeniden inşa etmek için Japonya hükümetinin bir yardım paketini kabul etti. В 2006 году правительство Афганистана приняло проект восстановления и развития международного аэропорта "Кабул".
1950 yılında, SCI Faridabad'da (Hindistan) mültecilere ev inşa etmek için yeni bağımsız Hindistan davet edildi. В 1950 году SCI занималась строительством домов для беженцев в Фаридабаде (Индия).
Daha önce her yıl sinema salonu inşa edilirken bu rakam şimdilerde -'a düştü. Раньше строили примерно сотню кинотеатров каждый год, сейчас эта цифра уменьшилась до -.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.