Beispiele für die Verwendung von "intihar etmek" im Türkischen

<>
Ama intihar etmek işe yaramaz. Но самоубийством этого не добьёшься.
Buna karşı Hurşid Ahmet Paşa'nın reaksiyonu 30 Kasım 1822'de yine Yenişehir'de iken bir zehir içerek intihar etmek oldu. Вместо этого он покончил с собой, приняв яд 30 ноября 1822 года.
Evden kaçırılıp evliliğe zorlanan kızların intihar etmesi seyrek rastlanan bir durum değil. На практике нередки случаи суицида среди девушек.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Will, intihar teşebbüsü için planlarım yok. Yok mu? Уилл, я не собираюсь кончать жизнь самоубийством правда?
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Kuran'da masumları öldürenler ve intihar edenlere yer yok. В Коране нет места убийству невинных и самоубийству.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Sonra intihar etti babam. Но папа убил себя.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Ve kumsalda kalmak, güneşin altında, susuz olarak -- bu intihar değil mi? А оставаться на берегу, под солнцем, без воды -- это не самоубийство?
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Ölümün Kasım gününde hapishane savcısı tarafından intihar olarak resmen onaylandı. Твоя смерть официально была признана самоубийством тюремным судмедэкспертом первого ноября.
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Vegas, Amerika'nın intihar başkentidir. Вегас - столица самоубийств Америки.
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
O gruptan intihar eden çok oldu. Очень много самоубийств в этой группе.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Bu ölüm olayına intihar gibi davranmaya devam edersek, hayat herkes için daha güzel olur. Всем будет гораздо легче, если мы будем продолжать рассматривать эту смерть, как самоубийство.
Bir ara sizinle özel bir sohbet etmek çok hoşuma gider. Я здесь новенькая. И очень хочу поболтать с вами тет-а-тет.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.