Beispiele für die Verwendung von "isyan etmek" im Türkischen

<>
Burjuva gücüne karşı isyan etmek her zaman doğrudur. Ваше полное право - восставать против буржуазной силы.
Eğer onu gelmeye zorlarsam, yapacağı tek şey isyan etmek olur. Если бы я заставил его приехать, он бы стал бунтовать.
Ülkeyi'de, önce Kenya'ya, sonra Almanya'ya, sonra nihayetinde sığınma hakkı kazandığı ABD'ye terk etmek zorunda kaldı, ancak daha sonra'de öldü. В году он был вынужден покинуть страну, отправившись сначала в Кению, затем в Германию и наконец добрался до США, где он получил политическое убежище и прожил до своей смерти в году.
Bunun bir ihanet ve isyan olduğunu, biliyorum. Я знаю, что это измена и мятеж.
Etmek zorundayım. Bu benim görevim. Приходится, это моя работа.
Ona karşı isyan etti. Он восстал против него.
Her şeyin temiz olduğunu kontrol etmek istiyorlar, değil mi? Они просто проверят, чтобы везде было чисто, да?
Bu isyan derhal sona erecek. Этот бунт завершится прямо сейчас.
Hani şu filmdeki sürekli dans etmek isteyen karakter gibi. Как персонаж из фильма, который просто хотел танцевать.
Mahkumlar panikledi ve isyan başlattı. Заключённые запаниковали и начали бунт.
Söz konusu mültecilere yardım etmek olunca deneyimin, paha biçilemez değerini açığa çıkarıyor. Когда речь идет о помощи беженцам, ваш опыт может оказаться просто бесценным.
Yukarıdakiler de isyan ediyor. Наверху тоже все взбунтовались!
Bizi yok etmek için bir virüs yaptılar. Они сделали вирус, чтобы уничтожить нас.
Geçen sene öyle büyük bir isyan çıktı ki, gardiyanlar geri çekildi. Mahkumlar kendi hallerine bırakıldı. Год назад они устроили такой бунт, что охранники ушли оттуда, предоставив их самим себе...
Saygısızlık etmek istemem efendim ama kendisi daha en başından beri bu yolculuğa sıcak bakmıyordu. При всём уважении, сэр, он вообще не хотел ехать в это турне.
Onlara ulaşabilir, isyan etmelerine ön ayak olabiliriz. Мы можем найти их, вдохновить на восстание.
Başkan'ı ele geçirmek ve Ring'i yok etmek. схватить Директора и уничтожить "Кольцо".
Birisi yalandan yere Liang'ı savunuyor ve buradan kazandığı şöhretle bir isyan başlatıyor. Под предлогом защиты Ляна кое-кто пытается завоевать популярность и инициировать начало восстания.
Bir ara sizinle özel bir sohbet etmek çok hoşuma gider. Я здесь новенькая. И очень хочу поболтать с вами тет-а-тет.
Lisa, neye karşı isyan ediyorsun? Лиза, против чего ты восстала?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.