Beispiele für die Verwendung von "kanlı bir" im Türkischen

<>
numara kanlı bir ayakkabı giyen biri. Кто-то с кровью на обуви размера.
Sam Barlow'un bagajında, doktorun çantasında bulunanlar: kanlı bir neşter, parmak izlerini arıyorlar. По содержимому врачебной сумки из багажника Сэма Барлоу. Есть окровавленный скальпель. Его проверяют на отпечатки.
Benim gözümde, o sadece soğuk kanlı bir katil. Для меня - он убийца без стыда и совести.
Kanlı bir yere oturdum galiba. Наверное, сел на что-нибудь...
Krom boyalı ve kanlı bir muşamba. Брезент со следами хрома и крови.
Sadece şöyle güzel, kanlı bir ameliyatım olsun istiyorum. Знаешь, мне бы хотелось хорошей, кровавой операции.
Her cinayette kurbanının yanına kanlı bir keçi kafası bırakıyormuş. Он всегда оставляет окровавленную голову козы рядом с жертвой.
Kanlı bir katliam oldu. Это была кровавая резня.
Bu, sonuçları günümüzde dört bir yanda hissedilen kanlı bir hikayedir. Это кровавая история, и ее последствия мы можем наблюдать сегодня.
Yüzyıl önce İngilizler bu tapınağa kanlı bir baskın yaptığında bir rahip son iki taşı bu yeraltı mezarlarına sakladı. Столетие назад, когда британцы ворвались в этот храм, верный жрец спрятал два алмаза в здешних катакомбах.
Kırmızı kanlı bir insan olmanın, belli ki dezavantajları var. Видно, обладание красной человеческой кровью - не всегда плюс.
Kanlı bir çatal buldum. Я нашел окровавленную вилку.
O soğuk kanlı bir katil değil. И она - не хладнокровный убийца.
Soğuk kanlı bir katildi. Он был хладнокровным убийцей.
Kanlı bir filme benziyor. Похоже на фильм ужасов.
Bildiğim her şey, kanlı bir işe yaramazlıkla sonuçlandı. Все, что я знал, оказалось совершенно бесполезным.
Hemen yanında kanlı bir bıçak bulduk. Рядом с ним найден окровавленный нож.
Yaşlı kadın Talli'nin vücudunun dibinde duruyordu, elinde kanlı bir bıçak tutuyordu. Пожилая леди стояла над телом Талли, держа в руке окровавленный нож.
Oniki yıl önce klanıyla yaptığı kanlı bir mücadele sonucu.. yenildi ve seppuku yapması emredildi. Двенадцать лет назад ему приказали покончить с собой после борьбы за власть в его клане.
Kanlı bir rüya görüyordum. Я мечтал о крови.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.