Sentence examples of "koruma" in Turkish

<>
Tuzla bu çemberi, koruma ve arınma için çiziyoruz. Мы нарисовали круг солью, для защиты и чистоты.
Babalar sevgi ve koruma sağlar. Папа дает любовь и защиту.
Hizmet, koruma ve hadi şimdi şu kızı bulalım. Служить, защищать.. и давайте найдем эту девчушку.
Aileni koruma çabanı anlıyorum ama bunu yaptığını fark edebilir. Ты хочешь защитить родителей, но она это видит.
Bize koruma lazım değil, Bay Croup. Нам не нужен телохранитель, мистер Круп.
Madeline bu tanık koruma programı değil. Мэделин, это не защита свидетелей.
Nepal hükümeti, vahşi yaşam kuruluşu WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ile birlikte, Langtang'da bu türün korunması için yerel topluluklar oluşturdu. Правительство Непала вместе со Всемирным фондом дикой природы вовлекло местное общество в охрану этого вида в национальном парке Лангтанг.
Ama bizim çok sağlam bir koruma duvarımız var. Пытались. Но у нас очень сильная система безопасности.
Polisin kaygıları için teşekkürlerimi sunuyorum Bay Allen ancak Mercury olarak kendi varlıklarımızı koruma konusunda oldukça donanımlıyız. Я ценю заботу отдела полиции, мистер Аллен, но Меркюри способен обеспечить безопасность своим вложениям.
Bay Nelson hiç tanık koruma kabulü hakkında anlaşma yaptınız mı? Г-н Нельсон, вы когда-нибудь переговоры соглашение о защите свидетеля?
Herkes çabuk bir şekilde kasabanın ortasında bir koruma hattı oluştursun. Быстрее, все построились в защитную линию в центре города!
Hayvanları koruma işine giderek daha fazla giriyorlar bense, sadece çocuklarına hayır diyemeyen bir babayım. Они всё больше занимаются их защитой, а я просто не могу отказать своей дочери.
Frank Ajan Weston'la kaçış sırasında koruma ateşi açmak için havada daire çizecek. Фрэнк будет кружить с агентом Уэстон и обеспечит огонь сверху по цели.
Bir koruma yaralandı, biri ölü. Один охранник ранен, другой мертв.
Önde iki koruma var ve içeride görmediğimiz bir sürü başkaları daha var. Там охранника и вероятно еще больше внутри, которых мы не видим.
Bak, gündüzleri sana birkaç koruma daha vermek istiyorum. я бы хотел приставить к тебе больше охранников днем.
Onu, ağır koruma altında meclis odasına götürdüler. Они отвели его в зал совета с охраной.
Ekibinden biri tanık koruma programındakilerden birisiyle mi konuştu? Твои люди говорили с программой по защите свидетелей?
Douglas Durst'ün neden özel koruma tuttuğunu biliyor musunuz? Вам известно, почему Дуглас Дерст нанял телохранителя?
Tanık Koruma programında bir erkek arkadaşım var. Мой парень - в программе защиты свидетелей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.