Beispiele für die Verwendung von "mahkemeye" im Türkischen

<>
Wayne ve Travis olayı mahkemeye taşımak istiyorlar. Уэйн и Тревис хотят пойти в суд.
Orada mahkemeye çıkarılmazsın ya da hemen idam edilmezsin. Там тебя не ждет суд и скорая казнь.
Bu sırada sorumlu bulunması "gereken" Sağlık Bakanlığı bir üst mahkemeye başvurmaya hazırlanıyor. Тем временем, министр здравоохранения, признанный виновным, намерен подать апелляцию.
Oğul Arash Azizi, babasının bir üst mahkemeye başvuruda bulunmuş olduğunu söyledi. Араш Азизи заявил, что его отец подал апелляционную жалобу на решение суда.
Aynı hafta hem biriyle buluşmaya, hem de mahkemeye çıkmaya çalışmak çok aptalcaydı. Было глупо пытаться пойти на свидание и выступать в суде на одной неделе.
Kocanızın şirketi, oldukça yüksek bir profile sahipken mahkemeye çıkma korkusu bile uzlaşma yoluna gitmek için yeterli olacaktır. У вашего мужа есть репутация в фирме. Самой угрозы судом уже будет достаточно, чтобы он начал переговоры.
"Çek silme" nin ne olduğunu mahkemeye anlatır mısınız acaba? Не могли бы вы объяснить суду, что такое отмывание чеков?
Hamlin o kadar da kötü biri değil. Olay mahkemeye taşınırsa ikinci avukat olacağım ben de... И я буду помощником адвоката, если это дело направят в суд, так что...
Maura, Jane, şimdi, mahkemeye, gidiyor. Мора, Джейн, идет, суд, сейчас.
Bu akşam psikologla görüşmemiz gerekiyor. Mahkemeye çıkmadan önce bir uzmandan destek almalıyız. Мы должны обратиться к психологу перед тем, как обратиться в суд.
Bu şikâyetname, tüm kişisel ve kurum mali kayıtlarını saklamanızı icap eder. Beklemedeki anti-tröst tekliflerinizi federal mahkemeye bildirin. Данный документ требует, чтоб вы сохраняли личную и корпоративную финансовую документацию до момента передачи в Федеральный Суд.
Onlar seni mahkemeye sürükledi. Ted Bundy benzetmeye çalıştılar. Diğer elemanlar gerçekte Ted Bundy oluncaya kadar. Тебя тащат в суд, выставляют Тедом Банди, когда другой парень настоящий Тед Банди.
Şimdi biz de mahkemeye taşımak istiyoruz, ama müvekkil önce bunu test etmek istiyor. Мы тоже хотим идти в суд, но клиент хочет сначала провести тестовый суд.
Şu an mahkeme kararının üzerinden beş yıl geçtiğini düşünürsek mahkemeye yeniden çıkmanız için bir yol bulmamız gerekiyor. Поскольку прошло пять лет после вынесения приговора, надо найти способ снова вернуть ваше дело в суд.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.