Beispiele für die Verwendung von "mirasın beni öldürmüş olman" im Türkischen

<>
Birini öldürmüş olman mı, yoksa Wesen olmayan birini öldürmüş olman mı? Сам факт убийства, или то, что убитый не был существом?
Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim. Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон.
Karısını ve çocuğunu öldürmüş. Убил жену и ребенка.
Şu an hissettiklerini hissediyor olman senin için sorun olmamalı. Это нормально - то, что ты сейчас чувствуешь.
Ama şimdi mirasın bir parçası. Но теперь это часть наследства.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Zavallı Theo'yu mu öldürmüş? Он убил несчастного Тео?
Beni o kadar tanımış olman lazım. Ты должен кое-что знать обо мне.
Alec, senin mirasın... Алек, твое наследство.
Bu isteğiniz beni ülkemin kontrol noktalarına götürüyor, orada böyle bir talebe "hayır" demek sizi basit bir şekilde öldürebilir. Она напомнила мне контрольно - пропускной пункт в моей стране, где сказать "нет" на подобную просьбу предвещало бы твою смерть.
Yüzlerce, binlerce insanı öldürmüş. Он убил сотни тысяч человек.
Senin çok tahmin edilebilir olman benim suçum değil. Я не виноват, что ты такой предсказуемый.
Senin mirasın barış olacak. Твоим наследием станет мир.
Lütfen beni affedin: Пожалуйста, извините меня:
Herif yemeğini öldürmüş sadece. Он просто убил ужин.
O kadar para için bir başkasına soruyor olman gerekmez mi? Разве ты не должен у кого-то другого спрашивать подобную сумму?
Gonzalez'i öldürmekle mirasın ne alakası var? Как наследство связано с убившим Гонсалеса?
Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı. То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений.
Peki onu Beşinci Kol mu öldürmüş? И Пятая колонна Кто убил ее?
Senin Lorenzo'nun tüfeği üzerinde çalışıyor olman gerekmiyor mu? Не должен ли ты работать над мушкетом Лоренцо?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.