Beispiele für die Verwendung von "nedeni" im Türkischen

<>
Oh, evet, bunun nedeni Köfte'nin sesinin boğazına bir şey saplanmış gibi çıkması! Да, потому что он поет, как будто у него полный рот тефтелей.
Lina'nın tavrının sana bu kadar can sıkıcı gelmesinin başka bir nedeni var mı? Есть какая-то другая причина, из-за которой тебя могло так расстроить поведение Лины?
Baba'nın mührü sadece bana vermesinin nedeni bu. Вот почему Отец дал печать только мне.
Kasada ikinci bir cep telefonun olmasının tek nedeni bir şey saklamasıdır. Единственной причиной держать в сейфе второй телефон это желание что-либо скрыть.
Bir insanın hayatını tehlikeye atması kolay değil özellikle de nedeni iyi bilmiyorsa. Не так просто рисковать жизнью, не понимая, зачем это нужно.
Karnavaldan uzak durman için seni uyarmamın nedeni bu değildi. Я не поэтому просила тебя держаться подальше от карнавала.
Ölüm tarihi, nedeni ve tanımlayıcı. Дату, причину смерти и метку:
Cadıların beni buraya yönlendirmesinin bir nedeni vardır. Ведьма привела меня сюда не просто так.
Ama diğer taraftan, Manyak'ın, Manyak diye çağırılmasının bir nedeni var. А Маньяк, с другой стороны, назван Маньяком не без причины!
Bak, bu saatte aramamın nedeni sahip olduğum en iyi arkadaş olduğunu bilmeni istemem. Слушай, я просто звоню, чтобы сказать, что ты самый-самый лучший друг.
Bu şirketin hâlâ ayakta olmasının tek nedeni benim kurtarmış olmam. Компания ещё существует только потому, что я спас её.
Peder Golightly'nin ilk ölüm nedeni.... kalp yetmezliğine yol açan kanama. Главная причина смерти преподобного Голайтли - кровоизлияние, повлёкшее остановку сердца.
Bu onun için sonun başlangıcı olmasının nedeni, tamam mı? Вот почему, для Круза это начало конца, понимаешь?
Sizce bunun nedeni sizin arılar olabilir mi? Думаете, ваши осы могли стать причиной?
Sizce Jones Siedel'in takma bir isimle otele kayıt yaptırmasının herhangi bir nedeni olduğunu düşünebiliyor musunuz? У вас есть идеи, зачем Джонас Сайдел мог поселиться в отеле под вымышленным именем?
Sistemi cabucak terkederler, toksik ekranında neden göremediğimizin nedeni de bu. Он очень быстро выводится и поэтому токсикологический анализ ничего не выявил.
Cesetteki hasar o kadar fazla ki kesin bir ölüm zamanı ve ölüm nedeni belirlemek imkansiz. Повреждения тела были настолько сильными, что определить время, и причину смерти - невозможно.
Tanrı'nın sana iki kulak ve bir ağız vermesini bir nedeni var. Бог дал тебе два уха и один рот не просто так.
Bunun nedeni, insanı sırtından bıçaklayan annenin ölmeden önce bana tarifini verecek kadar dürüst olmaması. Это потому, что твоя мамаша-змея не дала мне рецепт до того, как умерла!
Washington'un Başkent Kongre Binas'nın ortasına patlamaya hazır bir mühimmat depolamasının tek bir nedeni olabilir. У Вашингтона могла быть только одна причина использовать такие взрывоопасные боеприпасы прямо под Капитолием.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.