Beispiele für die Verwendung von "ortak özelliği" im Türkischen

<>
Bu malikanelerin bir başka ortak özelliği daha var. Şifreli bahçe kapıları. Да, есть кое-что ещё общее у всех усадеб охранные ворота.
Bu üç sayfanın ortak özelliği nedir? Что общего у всех трех страниц?
Bu etnik grubun kendine has özelliği, üyeleri arasında albinoluların çok oluşudur. Эта этническая группа уникальна тем, что среди её членов наблюдается высокий процент альбиносов.
yılında Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) kurulmasından beri Rus ve Çinli yetkililer sık sık ortak siber güvenlik girişimleri hakkında görüşmeler yapmaktaydı. Со времени основания Шанхайской организации сотрудничества (ШОС) в году российские и китайские чиновники часто обсуждают совместные инициативы в области кибербезопасности.
Ve ışığı kırma özelliği kazandı, böylelikle insanlar yüksüğü takan kişinin görüntüsünden farklı bir görüntü görüyorlardı. В нем развились свойства преломления, и когда человек надевал этот наперсток, люди видели другого.
Bu duvar, ortak dinlence ve calisma amaciyla kurulmustu. Это ограждение было построено для общего отдыха и учебы.
Aralarındaki nişanın bir özelliği var. Их помолвка имеет особый смысл.
Ortak, daha büyük bir sorunumuz var. Напарник, у нас тут проблема побольше.
Hastanın ayırt edici tek özelliği, boynunun arkasındaki bir dövme. Единственная отличительная черта пациентки - татуировка на тыльной стороне шеи.
Hoyt yüzünden beni ortak olarak istemiyorsun, değil mi? Ты ведь из-за Хойта не хочешь меня в напарники?
Tamam, peki bu geminin özelliği ne? И что же особенного в этом корабле?
Dünyadaki bütün ünlüler Tom Cruise, John Travolta, Kevin Spacey; hepsinin ortak noktası var. Все знаменитые звезды: Том Круз, Джон Траволта, Кевин Спейси. Их всех объединяло одно.
İnsanın en evrensel özelliği korku mu yoksa tembellik midir? Какое самое всеобъемлющее свойство человека - страх или лень?
Kyoko, o iki adamın birçok ortak noktası varmış. Кёко-сан, у этих двоих действительно было кое-что общее.
Beynin diğer bir özelliği daha vardır. Мозг также имеет ещё одну особенность.
Bu, bir ortak mülkiyet canım. Это совместно нажитое имущество, детка.
Ninjanın en önemli üç özelliği nedir? Какие три самых важных качества ниндзя?
Oysa peygamber devesi karidesinin ve bizim gözlerimizin ortak bir kökeni olduğuna ilişkin güçlü kanıt bulunuyor. Однако наше с ним зрение восходит к общему предку и на то имеются веские доказательства.
Bu akşamın özelliği ne? А что такого сегодня?
Riley tarihi yasaya işler, eminim ikinizin bir sürü ortak noktası vardır. Райли участвует в исторических реконструкциях, так что у вас много общего.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.