Beispiele für die Verwendung von "ortaya çıktın" im Türkischen

<>
Bir anda ortaya çıktın, hayatımı değiştirdin. Ты появляешься, меняешь всю мою жизнь.
Neden burada birdenbire ortaya çıktın? Почему ты просто заявился сюда?
Sonra sen ortaya çıktın. Как вдруг появляешься ты.
Birdenbire, ofiste ortaya çıktın, zamansız arıyorsun. Внезапно ты появляешься Как гром среди ясного неба.
Sen de rastlantısal yanlışları kaldıracak bir hikâye ile ortaya çıktın. И ты появилась с историей, которая прощала любые несостыковки.
Valinin resmi yemeği için benimle buluşması gerekiyordu. Ama sen basketbol milli takımının tamamıyla ortaya çıktın! Мы были на приёме у губернатора, а ты появился с местной сборной по баскетболу.
Aniden sen ortaya çıktın. И вдруг ты появляешься.
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış." В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Neden böyle bir adamla çıktın? Зачем ты встречалась с такими?
Bu haftasonu Madridliler, başbakan Mariano Rajoy'un ortaya çıkan yeni yolsuzluk iddialarını protesto etmek için sokaklara döküldüler. В прошедшие выходные жители Мадрида в массовом порядке вышли на улицы, чтобы показать премьер - министру Мариано Рахою свою ярость в свете новых обвинений в коррупции.
En son ne zaman bir randevuya çıktın? Когда последний раз ты ходила на свидание?
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Hiç yabancılarla çıktın mı? Ты встречалась с иностранцами?
Talia onu haftalarca orada tuttu sonra biz ortaya çıktık diye bir anda kendine mi geldi? Он был у Талии недели и неожиданно она его оставляет, как только мы появились?
Ne diye çıktın ki? Зачем ты вообще вышла?
Adam da demiş ki: Tanrı hiç ortaya çıkmadı. Он говорит, "Бог так и не появился.
Deb, hiç kendinden genç biriyle çıktın mı? Деб, ты когда-нибудь встречалась с молодым мужчиной?
Bana bunun da senin maymun iştahlılığın sonucu ortaya çıkan bir şey olmadığını bunu yaparak nelerden vazgeçtiğini bildiğini kanıtla. Докажи мне, что это не просто еще одна из твоих прихотей что ты знаешь от чего отказываешься.
Sen bu kızla çıktın mı? Ты встречалась с той девушкой?
Babanın ortaya çıkma ihtimaline karşı bir ajanı burada bırakıyorum. если ваш отец объявится, я ухожу из агентов.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.