Beispiele für die Verwendung von "oturuyor" im Türkischen

<>
Başörtülü güzel bir kız yatağımın baş ucunda oturuyor. У моей постели сидит красивая девушка в платке.
Birkaç tanesi tam da senin oturduğun yerde oturuyor. Некоторые из них сидят прямо на вашем месте.
Bak, kız kardeşim buradan on dakika mesafede oturuyor. Так, моя сестра живет в десяти минутах отсюда.
Kız kardeşim ve büyüleyici genç yeğenim bu adreste benimle oturuyor. Моя сестра и моя очаровательная племянница живут вместе со мной.
Ve şimdi burada oturuyor ve seni ölümcül bir adli hata yapmakla suçluyorum... А сейчас я сижу здесь, обвиняю тебя в серьёзном судебном нарушении...
Okul yönetim kurulu salondaki havalandırmanın tam altında oturuyor. Школьный совет сидит прямо под вентиляцией в спортзале.
Arkandaki balkonda bir kadınla iki erkek oturuyor. На балконе сидят двое мужчин и женщина.
Maktulün yaşındaki kızı Courtney hâlâ onunla mı oturuyor? летняя дочь Кортни все еще живет с ней?
Teslim olan şüpheli şuradaki devriye arabasında oturuyor. Сдавшийся подозреваемый сидит в той патрульной машине.
Lloyd ve Olivia bir ağaçta oturuyor. Ллойд и Оливия сидят под деревом...
Nerede oturuyor, nerede çalışıyor, nasıl bir araba kullanıyor? Ге он живёт, где работает, какую машину водит...
Stuart, binamıza çok tatlı bir adam taşındı ve şu an şurada oturuyor. Послушай. Вон там вот сидит очень симпатичный парень, который только что переехал.
Alti siyah sik ve bir beyaz kedicik. yolun kenarinda oturuyor. Шесть черных петухов и маленькая белая кошечка сидят у дороги.
Bailey'in kız arkadaşı gri çatısı ve rüzgârgülü olan bir evde oturuyor. Подруга Бейли живет в белом доме с серой крышей и флюгером.
O kadar yakışıklıyım ki, bir an arka koltukta, Shaun Cassidy oturuyor sandım. Я такой красавчик, что мне показалось, что это Шон Кэссиди сзади сидит.
Bu kapının diğer ucunda Suriye, İran ve Çin'in liderleri oturuyor. С другой стороны двери сидят лидеры Сирии, Китая и Ирана.
Hedef pencerenin yanında oturuyor ve kafkas bir kadınla konuşuyor. Объект сидит у окна, разговаривает с белой женщиной.
Şu Amanda denilen kızı gördün mü hastanenin önündeki bankta tüm gün oturuyor... Ты видела Аманду? Она сидит на скамейке у больницы весь день...
Parlak renkli bluzlu kadın ip yatakta oturuyor ve yaklaşan festivalde oynamaları için torunlarına kil heykelcikler yapıyor. Дама в яркой блузке сидит на детской кроватке и делает глинянные фигурки для своих внуков для игры на предстоящем празднике.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.