Beispiele für die Verwendung von "söylemeliyim ki" im Türkischen

<>
Söylemeliyim ki, birlikte çok tatlı görünüyorsunuz. Должна сказать, вы вместе миленько смотритесь.
Bütün saygımla söylemeliyim ki, neden ona inanıyorsunuz? Со всем уважением, почему вы ему верите?
Hayır. Sana söylemeliyim ki, benim sesim oldukça alçak ve normal hızındadır. Хорошо, а то мой голос довольно низкий и на обычной скорости.
Bütün saygımla söylemeliyim ki, bu operasyonun yürütülebilmesinin yolu çizgileri aşmak. При всем уважении, но неприемлемым здесь является планирование этой операции.
Söylemeliyim ki bu harika küçük bir mahkeme salonu. Должен признаться, это очаровательный маленький зал суда.
Söylemeliyim ki üstümde tüm bunlar varken çok sıcak oluyor. И говорю тебе: жарко, когда так одет.
Sana şunu söylemeliyim ki; ben bu spor konuşmalarından pek anlamıyorum. Я должна сказать тебе, что в спорте я не преуспела.
Bu yüzden, üzülerek söylemeliyim ki geçmişe zaman yolculuğu hiçbir zaman olmayacak gibi görünüyor. Поэтому, как ни печально, путешествия во времени в прошлое никогда не произойдут.
Sana şunu söylemeliyim ki bu mecazı pek anlayamadım. Честно говоря, я не понимаю эту метафору.
Bak. Şunu söylemeliyim ki: "A" çok akıllı biri. Bizi, birbirimize düşürmeye çalışıyor. Должна признать, что "Э" умён, раз пытается натравить нас друг на друга.
Ama şunu da söylemeliyim ki, gerçek usta benim. Но настоящий мастер, должна сказать, это я.
Lakin ikinize de söylemeliyim ki, şehir hakkında çok şey biliyorum. Но я скажу вам обоим, я многое знаю о городе.
Söylemeliyim ki, birisi oldukça hızlı bir şekilde bu işi bir kılıçla görmüş. Назовите меня безработным клоуном, но я скажу, что это сделали мечом.
Çünkü söylemeliyim ki, burada sigara içmek yasaktır. Я забыл сказать, что тут нельзя курить.
Şunu söylemeliyim ki, üniforma ile muhteşem görünüyorsunuz. Должна сказать, вы божественно смотритесь в форме.
Şunu da söylemeliyim ki olan bitenin hepsi benim suçumdu. И должен сказать это в значительной мере моя вина.
İlk olarak söylemeliyim ki, radyo programın hakkında çok fazla bir bilgim yok. Я знаю, что тебе нечего мне сказать, зато мне есть что.
Üzülerek söylemeliyim ki sonuçlar pek iç açıcı değil. Результаты, к сожалению, не очень хорошие.
Biliyor musunu, söylemeliyim ki, bence Laurie tatlılığının çoğunu sizden almış. Вы знаете, должен сказать, все обаяние Лори досталось от вас.
Peki, söylemeliyim ki, bravo. Окей, должен сказать - браво!
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.