Beispiele für die Verwendung von "savaşın" im Türkischen

<>
Yarınki muharebe, savaşın yönünü değiştirebilir. Завтрашний бой может изменить ход войны.
Bu senin savaşın değil biliyorum ama... Это не твоя война, но...
Bu savaşın bitmesinin tek bir yolu var. Эту войну можно закончить лишь одним способом.
Önümüzdeki savaşın son savaşımız olmasına izin vermeyelim. Давай не дадим следующей войне стать последней.
Savaşın sonu yaklaşıyor. Ne cephane kaldı ne de su. Сражение подходит к концу нет боеприпасов, кончилась вода.
Bu şimdi senin savaşın, Ben Hawkins. Теперь это твоя битва, Бен Хокинс.
Her savaşın kendince silahları vardır ama Yukarı Doğu Yakasında, savaşın kuralları basittir burada kural yoktur! У каждого есть свое оружие. А на Верхнем Ист Сайде правила битвы просты нет никаких правил.
Ben Doktor olarak, bu savaşın bittiğini ilan ediyorum. Я Доктор, и я объявляю конец этой войны!
Bir şekilde, o Pah-ruhları solucan deliğine salmak savaşın gidişatını bizim lehimize çevirdi. Выпуск "Призраков Па" в червоточину переломил ход войны в нашу пользу.
Ama bu senin savaşın değil. Но это не твоя война.
Hiçbir şey değişmedi, savaşın için ondan vazgeçmemizi gerektirecek kadar. Не настолько, чтобы променять ее жизнь на твою войну.
Ve bu savaşın ait olmadığı tek yer varsa orası burasıdır. И если есть хоть одно место неподвластное войне это здесь.
Aleksinaç Muharebesi, Osmanlı Devleti'ne bağlı Sırbistan Prensliği ile Osmanlı arasındaki 1876 yılında meydana gelen savaşın bir evresi. Битва при Алексинаце - сражение между Княжеством Сербия с Османской империей, которое произошло 1 сентября 1876 года.
Şu an bizi titreten savaşın eşiğinde olmamıza rağmen bu yalvarış yalnızca Papa'nın kendisine yönelik tasarlanmış. Так же, как мы трепещем на пороге войны, и прошение предназначено лично Папе.
Bu topraklar sert komutan. Bu savaşın kuralları var. Эта земля жесткая, эта война имеет правила.
Nin bile savaşın bitmesini istiyor. Даже Никсон хочет закончить войну.
Savaşın en tehlikeli anlarından birisi Barış görüşmelerinin başladığı andır. В войне самое опасное время когда начинаются мирные переговоры.
İnsanlarla, makineler arasındaki savaşın başlangıcı. Начало войны между людьми и машинами.
Aramızdaki bu savaşın ne zaman başladığını bile bilmiyorum, Melissa artık buna bir son versek olmaz mı? Я не знаю, когда эта война началась между нами, Мелисса. Но она может просто закончиться?
Görüyorsun ki Hardy, senin de bir savaşın var. Как видишь, Харди, ты тоже ведешь войну.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.