Beispiele für die Verwendung von "sebepler yüzünden" im Türkischen

<>
Doktor Evans işimizi kişisel sebepler yüzünden bıraktı. Доктор Эванс покинул нас по личным причинам.
İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir? Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса?
Başka sebepler de var meclis üyesi. Советник, есть и другие причины.
Diğer tüm harika özelliklere rağmen, ya da belki onlar yüzünden, Afganlar hep gecikirler. Несмотря на многие прекрасные качества, а, может, и благодаря им, афганцы никогда никуда не приходят вовремя.
Bir hayatı özel sebepler dahilinde alırım. Я отнимаю жизни по веским причинам.
Ama bunları bile ortamın kötülüğü yüzünden gidip ailemizle izleyemiyoruz. Думаю, что виновата обстановка в кинотеатрах.
Nedir yahu şu lanet olası kişisel sebepler? Да что это за личное дело такое?
Yedi yıl önce, Umbrella şirketinin yarattığı virüs yüzünden hayatlarımız sonsuza dek değişti. Семь лет назад наша жизнь круто изменилась благодаря вирусу от корпорации "Амбрелла"
Bunun için bana sebepler verdi. Он сам дает мне поводы.
Onun yüzünden herkesin hayatı değişti. Из-за этого жизнь каждого изменилась.
Evet, çok makul sebepler. Да, очень хорошая причина.
Şu tünel yüzünden bana neredeyse kalp krizi geçirtiyordunuz. Из-за вашего туннеля меня чуть инфаркт не хватил.
Neymiş o senden daha önemli olan sebepler? И что же это за благочестивые причины?
Korkan insanların hastalık yüzünden doktorlarını suçlayıp yaralayıp, hatta öldürdüğünü daha önce de görmüştüm. Испуганные люди винят докторов в своей болезни, и бьют, даже убивают их.
Bu sebepler keyfimi kaçırıyor. Такие причины меня угнетают.
Anlamadığını bir şey yüzünden hemen korkuya kapılıyorsunuz. полностью перепугались из-за того чего не знаете.
Ben tam olarak buyum. Senin sevgili akıl hocan Ansel yüzünden. Я им и являюсь, благодаря твоему драгоценному наставнику Анселю.
Bu işi, iş saatleri ve hayat sigortası yüzünden mi aldığımı sanıyorsunuz? А вы думали я устроился сюда ради свободного времени и медицинской страховки?
Galiba rapor yüzünden, KGB ile arasında sorunlar çıkmış. Из-за этого отчета у него были проблемы в КГБ.
O ayrılık yüzünden neredeyse terapi görmek zorunda kalmıştım. Из-за вашего разрыва мне чуть психолог не понадобился.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.