Beispiele für die Verwendung von "soruya" im Türkischen

<>
Bu soruya cevap vermek çok zor güzelim. Это, дорогая, очень сложный вопрос.
Üzgünüm, bu soruya cevap verme yetkim yok. Простите, мне запрещено отвечать на такие вопросы.
Müvekkilim yardımcınızın sorduğu soruya bal gibi cevap verecek ve burada bazı şeyleri de kayıtlara geçireceğiz. Моя клиентка ответит на вопрос твоего помощника, и мы обязательно занесем ответ в протокол.
Kızlar bu kadar soruya bir içki içmeden cevap veremez. Девушка не может ответить на столько вопросов без выпивки.
EMT onun herhangi bir soruya cevap verebilmeye hazır olmadığını söylüyor taki yarın sabaha kadar. Медики сказали, что он не в состоянии отвечать на вопросы до завтрашнего утра.
Malikânene niçin girdiği kısmına gelirsek, bu soruya benden daha iyi bir cevap bulabileceğine eminim. А зачем она вломилась в твой дом, на этот вопрос ты ответишь лучше меня.
Dünya gezegeninde, erkekler bu soruya yanıt bulmaya çalıştılar ve başarısız oldular. Мужчины с планеты Земля пытались ответить на этот вопрос, но провалились...
O kadar sıkıcı ki, soruya olan ilgimi bile kaybettim. Он настолько скучный, что мне даже не интересно отвечать.
Basit bir soruya asla basit bir cevap vermezdin. Ты никогда не мог просто ответить на вопрос.
Tamam, şu kayıtları gözden geçirip herhangi bir soruya karşı öğleden sonraya hazır edin. Ладно, просмотрите эти логи. И будьте готовы, если у них возникнут вопросы.
Bu kuramlara göre bir soruya verilen her cevap, kişinin önceki inançlarına bağlı olarak, farklı miktarlarda bilgi verir. Согласно этим идеям, каждый ответ на вопрос даёт разный объём информации, зависящий от имеющихся убеждений человека.
Ama su an ikinizin de birkaç soruya cevap vermesi gerek. Но сейчас, вы обе должны ответить на пару вопросов.
Amanda'nın soracağı her soruya karşı elinde doğruların var. На каждый вопрос Аманды у вас есть правда.
Hayır, ben diyorum ki böyle bir soruya cevap vermek yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Нет, я говорю, что ответ на такой вопрос может привести к недопониманию.
Tamam, tamam. Sadece tek bir soruya cevap ver ve ben de seni sonsuza dek rahat bırakayım. Хорошо, хорошо, ответь только на один вопрос, и я навсегда оставлю тебя в покое.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.