Beispiele für die Verwendung von "suyun" im Türkischen

<>
Sıcak suyun kesildiğini bir ay kadar önce fark ettik. Мы заметили, горячей воды нет около месяца назад.
Canını sıkmak istemem Kıvırcık ama suyun altında kalmak tüm izleri yok etmez mi? Ненавижу ломать кайф, Кудряшка, но разве вода не уничтожила все улики?
Bazı İngilizler suyun altında kulaklarıyla nefes alabilir. Некоторые англичане могут дышать в воде ушами.
Bir an evvel suyun üstüne çıkmamız lazım. Нам нужно сейчас же выйти на воду.
Johnny, ayağa kalk ve suyun olduğu masaya git. Джонни, встань и подойди к столику с водой.
Tatlı suyun yolculuğu burada, yüksek dağlarda başlar. Путешествие воды начинается здесь, высоко в горах.
Dolaysız güneş ışığı altında suyun sıcaklığı artmaya başlıyor. Под прямыми солнечными лучами вода начала быстро нагреваться.
Astronot Gus Grissom halen suyun içerisinde. Астронавт Гас Гриссом остается в воде.
Magnuson arabasına geri döndüğünde Katil saklandığı yerde çıkar elektrik devresini suyun içine sokar ve onu kızartır. Когда Магнусон вернулся к машине, убийца положил оголенный конец провода в воду и поджарил его.
O da başka bir çalışma talep etti, yani suyun kimyasal analizi gibi bir şey. И он приказал провести еще одно исследование, ну знаешь, типа химического анализа воды.
Çok fazla seçici olmamalı, ama suyun biraz bulanık tadı vardı. Не сочтите меня придирчивым, но на вкус вода немного застоялась.
Etrafta bolca av olabilir ama aslanlar onları suyun içinde kovalamakta zorlanır. Вокруг много добычи, но львам сложно догнать её по воде.
Haliç yunusları oldukça aktiftir ve suyun tamamen dışına sıçrayabilir, takla atabilir, ve kuyruklarını suya vurabilirler. Эти дельфины активны, любят выпрыгивать из воды, кувыркаться, подпрыгивать над водной поверхностью, бить по воде хвостом.
Biz sadece ne olacağını beklemekle geçiriyorduk. Nehrin yatağını bulması uzun sürdü. Duran suyun akmaya başlaması uzun sürmüştü. Прошло много времени, пока река нашла своё русло, пока стоячая вода, вообще, потекла.
Botlardaki filolar balık iskeletli siyah bayrakları ve beş renkteki miras bayraklarını sallayarak, suyun üzerinde protestolarını gerçekleştirdi. Целая флотилия лодок во время протестов на воде наряду с традиционными пяти - цветными флагами подняла чёрные флаги со скелетами рыб.
Görüntülerde olduğu gibi, suyun akışı Silver'ın elinin etrafındaki bir tür dış uyaran tarafından açıkça saptırıldı. Как показывают кадры, поток воды заметно изменился из за некого внешнего поля вокруг руки Сильвера.
Teoriye göre de, Suyun olduğu yerde, yaşam var olabilir. А согласно теории, где есть вода, может быть жизнь.
Brokoli ve maydanoz kimi zaman orman gibi görünebilir ya da suyun üstünde yüzen ağaç yaprakları küçük teknelere benzeyebilir. Брокколи и петрушка похожи на деревья в лесу, а листья, плывущие по воде, напоминают маленькие лодочки.
Şimdi de suyun adını unutuyorum ve insanlara yanlış isimlerle hitap ediyorum. Теперь я забываю название воды, и называю людей другими именами.
Mahkemenin değerlendirme memuru bugün eve geldi suyun çok sıcak olduğunu ve bunun çocuk için güvenli olmadığını söyledi. Судебный пристав заходил сегодня, сказал, что вода слишком горячая, а это опасно для ребенка.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.