Beispiele für die Verwendung von "yan" im Türkischen

<>
Evet, bu yan etkilerinden bir tanesiydi. Да, это был побочный нежелательный эффект.
Çoğunlukla başka bir şeyin yan etkisidir. Чаще является побочным эффектом чего-то ещё.
Yan yana evlerde yaşıyorlarmış ve ikisinin de kırmızı kamyoneti varmış. Они жили по соседству, и оба имели красные пикапы.
Polikarbonatın arka kapağı, Lumia ailesinde ilk defa bir alüminyum yan çerçeve ile birleştirildi. Задняя крышка из поликарбоната, впервые в семействе Lumia сочетается с алюминиевой боковой рамкой.
O ilacın bazı ciddi yan etkileri var. Этот препарат имеет несколько серьезных побочных эффектов.
Meslektaşların yan odada, pek kurnazca sayılmayacak bir biçimde durumumu tartışıyorlar. Твои коллеги в соседней комнате, достаточно громко обсуждают моё состояние.
Psikiyatrik yan etkileri, en sık depresyon ve aynı zamanda daha nadiren psikoz ve sıra dışı davranışlarla da ilişkilidir. Он также обладает психическими побочными эффектами, чаще всего депрессией, реже - психозом и необычным поведением.
Yalnızca ana giriş ve yan kapı. Только главный вход и боковая дверь.
Ayrıca senin beni umursamaz yapmak gibi bir yan etkin olduğunu düşünüyorum. И я считаю, попытка сделать меня бесчувственным вышла тебе боком.
Mahmuzun nasıl çalıştığını veya olası yan etkilerinin neler olabileceğini öğrenmek için inanılmaz bir araştırma yapılması gerekecektir. Потребуется огромные усилия, чтобы выяснить, как эта шпора работает и какие побочные эффекты есть.
İki kokteyl çubuğunu al ve yan yana tut. Возьми две коктейльные палочки и поставь их рядом.
O bölümün hep yan taraftaki bara ait olduğunu sanıyordum. Я всегда думал, что это собственность соседнего бара.
Şimdiden yan taraftaki mağazayı kiraladı ve ultrason ve röntgen cihazı için kaparo verdi. Она уже арендовала соседний магазин, внесла предоплату за УЗИ и рентген аппараты.
Bir diğeri yan duvarların süslemesi ile uğraşırken, aralarında en yeteneksiz olanının batı duvarı ve doğu duvarının alt kısmı ve kuzey duvarında küçük bir kısımda çalıştığı tespit edilebilir. Второй художник расписывал боковые стены, в то время как наименее квалифицированные художники создали иллюстрации на западной стене, нижней зоне восточного стены и части северной стены.
Evet, büyük ihtimalle HIV ilaçlarının bir yan etkisi. Ну, возможно это побочный эффект лекарств против ВИЧ.
Yan etkiler arasında tam hafıza kaybı görülebiliyor. Побочным эффектом может быть полная потеря памяти.
Yan taraftaki David Clarke'ın eski plaj evine bir teklifte bulunduk. Мы хотим заполучить старый пляжный домик Дэвида Кларка по соседству.
Elbette kural olarak, laboratuarımın yan kapısından girip, çıkacak. Как правило, он будет пользоваться боковой дверью моей лаборатории.
Çok az yan etkileri olan yeni ilaçlar var. Есть новые лекарства с меньшим количеством побочных эффектов.
Şimdi Nate içerde onunla Bay Duygusal'ı oynuyor bu arada yan odada rahmetli kocası yatıyor. Нейт с ней, играет любящего сына. А её муж лежит в соседней комнате.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.