Beispiele für die Verwendung von "yardım ediyordu" im Türkischen

<>
Bir giriş hatası için bana yardım ediyordu. Он просто помогал мне устранить ошибку ввода.
Hiç şüphe çekmeden kalenin çevresindeki araziyi incelememe yardım ediyordu. Она позволила мне разведать местность вокруг замка без подозрения.
Çok sevecen bir anneyle gerçekten iyi bir çocukluk annem beni tam anlamıyla destekliyordu ve sanatla uğraşmama yardım ediyordu. По-настоящему хорошее детство, маты была умной и понимающей она меня поддерживала, развивала мою склонность к искусству.
Bana yardım ediyordu, para gönderiyordu. Он мне помогал, посылал деньги.
Doktor Song bize bir değişim soruşturmasında yardım ediyordu. Доктор Сонг оказывала нам содействие в секретном расследовании.
Mitchell dayın bana doğum günü hediyesi almana mı yardım ediyordu? Дядя Митчелл помогал тебе приготовить мне подарок на День рождения?
Donna bana aile ağacımla ilgili olarak yardım ediyordu ama şimdi bize davada yardımcı oluyor. Донна помогала мне с моей родословной, но сейчас она помогает нам с делом.
Bana yardım ediyordu sizi götverenler! Он помогал мне, идиоты!
Kheb adında bir gezegende yaşıyordu, ve insanların varoluşun daha yüksek bir derecesine yükselmesine yardım ediyordu. Она жила на планете, которая называлась Кеб и она помогла людям достичь высшего уровня существования.
Artie, temizlememe yardım ediyordu. Арти помогал мне все убрать.
Bana bir projede yardım ediyordu. Он помогает мне с проектом.
Cesedi dolaba koymam için bana yardım ediyordu. Он помогал мне переместить тело в шкаф.
O da mı termostata yardım ediyordu? Она тоже тебе с водонагревателем помогала?
Nişanlım, birtakım balayı yerleri konusunda bana yardım ediyordu. Жених просто помогает мне выбрать место для медового месяца.
Onları yerleştiriyordu, yaşayabilecekleri bir yer bulmalarında yardım ediyordu, bu tür şeyler. Давал им приют, помогал найти место в жизни, работу и прочее.
Clive muhbiri bulmalarına yardım ediyordu. Клайв помогает им найти доносчика.
Sarah, her gün orada çalışan iki dansçıya kostümlerini tiyatroya taşımalarında yardım ediyordu, bir yandan da bir gün sahnede onlarla birlikte yer alacağını hayal ediyordu. Сара ежедневно помогала двум танцовщицам нести в театр их костюмы, мечтая при этом, что когда-нибудь она выйдет рядом с ними на сцену.
Dünyadaki tüm uçakları gece gündüz bizi bombalamak için hükümetimize yardım ederken daha az kızgın olmayı hala öğrenemedik. Видите, мы еще не научились сдерживать злость, когда все самолеты в мире помогают нашему правительству бомбить нас дни и ночи напролет.
Eğer bir müşteri para ödemeye kalkarsa tedarikçi parasını iade ediyordu. И если клиент пытался заплатить, сутенер возвращал клиенту деньги.
Myanmar Gençleri 00 Mülteciye Yardım Etmek İçin İnsani Yardım Ziyareti Düzenliyor В Мьянме подростки организуют гуманитарный визит, чтобы помочь человек, бежавшим от войны
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.