Beispiele für die Verwendung von "yasadışı yoldan" im Türkischen

<>
Onları yasadışı yoldan alacağım. Я достану их нелегально.
"Bu kadınları yoldan alıkoymak zor iş". diyor Fisher. "Этих женщин нелегко заставить свернуть с пути", - говорит Фишер.
Yasadışı yok, biliyorum. Незаконного, я знаю.
Bu yoldan mı gidiyorsun? Едешь по этой дороге?
Çavuş Brody'e yapılan yasadışı gözetleme Aileen Morgan'ın ölümü, genel itaatsizlik falan. Незаконная слежка за сержантом Броуди, смерть Айлин Морган, неподчинение приказам.
Dün gece geç saatte şu yoldan giderken gördüm. Я видел как прошлой ночью он ехал туда.
Eğer yasadışı bir madde veya silah taşıyorsanız, öne doğru çıkın. Şimdi isimleri okuduklarım öne çıksın. Если у вас есть незаконные вещества, предметы или оружие, советую сразу выйти в проход.
Seni ziyaret etmek için çok uzun yoldan geldik. Мы проехали длинный путь, чтобы навестить тебя.
Bu yasa dini, Müslümanları ya da eşcinselliği hedef almıyor, sadece yasadışı Meksikalılar. Билль не ставит мишенью религию или мусульман, или гомосексуализм, лишь нелегальных мексиканцев.
Bilgiyi başka bir yoldan almaya çalıştım o zaman anlaşmayı bozuyor olmayacaktım. Я пыталась получить информацию другим путём, не нарушая подписанного соглашения.
Şey, Jack, bu yasadışı olmasın? Bilirsin, mahremiyet ihlali falan? А как насчет закона, не является ли это вторжением в личную жизнь?
Onu görmek için çok uzun yoldan geldim. Я проехал долгий путь чтобы его увидеть.
Şarkımı yasadışı indirmek için kurulmuş bir web sitesi var. Есть Веб-сайт, направленный на скачивание моей музыки нелегально.
Bunu zorlu yoldan mı yapmak istersin? Не хочешь по-хорошему? Будет по-плохому!
Quark amcan, yasadışı silah satışları hakkında ne bilir ki? А что твой дядя Кварк знает о незаконной торговле оружием?
Bu işi kolay yoldan halledebiliriz veya... Можем сделать это по-хорошему, или...
Peki siz de bu yasadışı görüşmeye tanıklık ettiniz mi Bay Gardner? И вы видели этот незаконный обмен мнениями тоже, мистер Гарднер?
Bu yoldan gitmemiz gerektiğine emin misin? Evet. Ты уверен, что мне в ту сторону?
Tamam, hepiniz burada yasadışı toplantı yapıyorsunuz. Хорошо, вы все незаконно собираетесь здесь.
Çoktan gitmiş olmalı. Geldiği yoldan çıkmış olmalı, kapıdan. Вышел через дверь так же, как и вошёл.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.