Sentence examples of "zor" in Turkish

<>
Zor değil, ancak önceden bilmek zaman 'olacaktır. Это не трудно, но хорошо когда знаешь заранее.
İşin ile ilişkilerinin birlikte yürümesinin zor olduğunu düşünüyorum. Полагаю, тяжело поддерживать отношения с такой работой.
Hafta içi akşamlarının çok zor olduğunu bildiği halde yemeğe çıkmak istedi. Он приглашает поужинать и знает что в будние вечера это сложно.
O yüzden şehir merkezinde yolculuk etmek şehir dışından çok daha zor ve yavaş. Поэтому движение тут намного сложнее, чем в верхнем Манхэттене. И гораздо медленнее.
Ben herkesin iyiliği için kendisinden zor bir seçim yapması istenen kişiyim. Я тот, кого просят принять трудное решение ради общего блага.
Bu biraz zor olabilir, Sayın Hâkim. Это может быть нелегко, Ваша честь.
Yıldız filosu komutasını bir blokaj için ikna etmek çok zor olmadı. Убедить Командование Звездного Флота в необходимости установления блокады получилось относительно легко.
Başkanın yine bilmediği bir şeyi yapmak benim için zor olacak. Мне будет непросто, ведь президент опять ничего не знает.
Amerikan Devrimi'nin arefesinde George Washington'ın izini sürerken manzaranın tadını çıkarmak biraz zor. Не очень получается ценить пейзаж, выслеживая Джорджа Вашингтона накануне Американской Революции.
Ray Charles'ın zor bir hayatı olmuş olmalı. У Рея Чарльза должно быть сложная жизнь.
Onlar için çok zor, benim içinse çok sıkıcı. Слишком сложное для них, слишком скучное для меня.
En lezzetli dondurma en zor kaşıklanandır. Самое вкусное мороженое труднее всего зачерпнуть.
Cidden, yani her iş son yaptığımız görev kadar zor olacak değil ya? Серьезно, это задание явно не будет тяжелее, чем последнее, так?
Ve o on saniye hayatımın en zor on saniyesiydi. И это были самые тяжёлые десять секунд моей жизни.
Charlie, ne kadar da yakışıklısın! Seni zor tanıdım. Чарли, ты такой красавчик, я едва тебя узнала.
Bu konudaki en zor nokta insanların muhasebecilik ve uyuşturucu kullanmak arasın da seçim yapması. Самое трудная для моего понимания вещь, это жизненный выбор наркомании и бухгалтерского дела.
İş zor ama parası çok iyi. Работа тяжёлая, но платят хорошо.
Siyahi, gay bir polis memuru olmanın en zor yanı ne biliyor musunuz? Вы знаете, что самое тяжелое в том, чтобы быть чёрным геем-полицейским?
Hayatımın işinin en zor kısmı da bu. Это самый тяжелый момент в моей работе.
Şu Yeşil Bere'ler gerçekten zor adamlardır. Эти Зеленые Береты - непростые ребята.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.