Exemples d'utilisation de "едва ли" en russe

<>
Я провела три года как посвященный и за все это время едва ли покидала здание. Üç yılımı Trill üyesi olarak geçirdim ve tüm o süre boyunca tesisten neredeyse hiç ayrılmadım.
Едва ли Лайла носила шпильки. Lyla nadiren metal takı takar.
Этот мальчик едва ли Моцарт, не так ли? Bu çocuk pek de Mozart değilmiş, değil mi?
Квартира едва ли выглядит жилой. Sanki burada kimse yaşamıyor gibi.
Разрушительно, но едва ли достаточно мощно. Yıkıcı ama yeteri kadar büyük ölçekli değil.
Едва ли хоть одной из них стало хуже после нашей беседы. Yaşadıklarını bana anlattıktan sonra kendini daha kötü hisseden kimse yoktur herhalde.
Ну, едва ли весело убивать кого-то сразу... Bu aralar birini öldürmek pek de eğlenceli olmuyor...
Едва ли я знаток. Ben pek uzman sayılmam.
Он едва ли весил килограмм, такой маленький, мог поместиться в ладонях. Neredeyse bir kilo bile değildi. O kadar küçüktü ki, neredeyse avucuna sığardı.
Два слова, что едва ли достаточно против него! Bu iki kelime, onunla neredeyse hiç bağdaşmıyor gibi.
Едва ли это удивительно. Şaşırtıcı bir şey değil.
Разбивание брака едва ли попадает под неприкосновенность конгресса. Nasıl? Yani, bir evliliği yıkmaktan yargılanıyorum.
Настоящее - едва ли маленькое отверстие лишь для одной пары глаз. Şimdiki zaman sadece bir çift göze yeri olan dar bir aralık.
Нет, вы едва ли "сэр". Hayır, değil. Anca bay unvanını hak ediyorsunuz.
Едва ли могу заплатить вам. Но говорят, что Нельсон и Мердок вселяет веру в людей. Ücretinizi bile zar zor karşılayabilirim, ama etrafta dolaşan sözlere göre Nelson ve Murdock insanlara inanıyorlarmış.
Хлористый калий после смерти едва ли можно выявить. Potasyom Klorid, ölüm sonrasında çok zor belirlenir.
Но едва ли мама в этой истории. Ama annem hikâyede çok az var. Hayır.
Но поскольку я не хирург и не онколог, то сегодня едва ли смогу чем-либо помочь. Ama göğüs cerrahı yada onkolojist olmadığıma göre olay hakkında bu akşam yapabileceğim başka bir işim yok.
Я едва ли осознавала популярность сериала, пока не попала в него. Diziye dahil oluncaya dek bu dizinin ne denli önemli olduğunu fark etmemiştim.
Это Цинциннати, и едва ли это высшая лига, но все же. Cincinnati ile oynuyorlar, yani zor bela premier ligi sayılır, ama olsun.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !