Sentence examples of "çalışıyor" in Turkish

<>
Her çetenin değerli elemanları şişko adamın geriye bıraktıklarını kapmaya çalışıyor. Каждая приличная банда пытается захапать то, что оставил толстяк.
Adalet sistemi öyle hızlı çalışıyor ki avukatlara artık ihtiyaç olmuyor. Здесь отменены адвокаты, и система правосудия работает очень быстро.
Bazılarımız burada uçak indirmeye çalışıyor. Некоторые тут пытаются посадить самолет.
Dinle, şu bütün mektup yazma olayı var ya, nasıl çalışıyor? Слушайте, а как все эти штучки с профессиональным написанием писем работают?
O sadece dikkat çekmeye çalışıyor. Она просто хочет привлечь внимание.
Bayan Stanley çok derin nüfuzu olan bir firma için çalışıyor. Мисс Стенли работает на компанию, у которой сильное влияние.
Bay Wilcox ne zamandır burada çalışıyor? Как долго мистер Уилкокс здесь работал?
Tek bildiğim çalışıyor olduğum. Sonra Sandra gelip bir kadının parasını çaldığımı söyledi. Я работала, Сандра пришла и сказала, что я украла деньги.
Thomas Shaw'da şeytan tüyü var. Bu Büro İsveç saati gibi tıkır tıkır çalışıyor. Будь проклят Томас Шоу, но это место продолжает работать как швейцарские часы.
Galiba hız sınırı rekorunu kırmaya çalışıyor zavallı. Думаю, он пытается побить рекорд скорости.
Etienne bizim oralarda bir kafede çalışıyor ama ayrıca o bir aktör. Он работает в кафе по соседству. Но он еще и актер.
Devlet, silahlarımızı bizden almaya çalışıyor. Власти хотят отобрать у нас оружие.
Bu gece için bir yemek ayarlamaya çalışıyor ki böylece müstakbel üvey annemle tanışabileyim. Он хочет организовать ужин сегодня, чтобы я смог познакомиться с будущей мачехой.
Farklı zaman dilimlerinden üçümüz bir arada olunca bunu telafi etmeye çalışıyor. Мы из трёх разных временных зон, она пытается это компенсировать.
Düşündü de düşündü, beni aptal gibi göstermeye çalışıyor. Все думала и думала, пытаясь выставить меня идиотом.
Babam onu aramamı bekliyor. Sanırım şuan çalışıyor olmam lazımdı. Я должна позвонить отцу и уже быть на работе.
Ferengi Sağlık Bakanlığı, ticaret lisansımı kaldırmaya çalışıyor. Здравоохранительный комитет ференги старается отозвать мою торговую лицензию.
Bu kız beni öldürtmeye çalışıyor. Эта девочка пытается убить меня.
Kahretsin, posta çok yavaş çalışıyor. Черт, почта так медленно работает.
Bu insanlar sizi bir sürü beladan korumaya çalışıyor. Эти люди пытаются спасти вас от больших неприятностей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.