Exemples d'utilisation de "Doğal" en turc

<>
Öldürmek, sana çok doğal gelen bir şey değil mi? Для вас это так естественно, да, - убивать?
Yaşını ve durumu gözönüne alırsak, doğal sebeplerden dolayı ölmüş olabileceğini düşünüyorum. В её возрасте и состоянии, думаю, её смерть была естественной.
Tüm siyasi kurumların amacı insanın doğal ve tecavüz edilemez haklarını korumak ve kollamaktır. Цель всякого политического союза - обеспечение естественных и неотъемлемых прав человека. Статья третья.
Paran var, statün var, doğal gür saçların var, düzgün bir takımın var. У тебя есть деньги, положение, у тебя натуральные густые волосы - вполне неплохо.
Bunu alenen yapıp bir doğal afet gibi gösterecekler ve kim sağ kalırsa bir sonraki Kutsal İlahe o olacak. Это должно быть публично, выглядеть как естественное нападение. И когда все погибнут, будет новая Верховная Жрица.
Büyüme faktörleri hücresel büyüme, çoğalma ve hücresel farklılaşmada uyarıcı yeteneğe sahip doğal maddelerdir. Факторы роста - это естественные соединения, способные стимулировать рост, пролиферацию и / или дифференцировку живых клеток.
Beau uykusunda, doğal nedenlerden ötürü öldü. Бо умер во сне по естественным причинам.
Çocuklar hep annelerinin yanında oldular, doğal olarak. Дети всегда на стороне матери, это нормально.
Ticaret, karlılık ve doğal kaynakların korunması arasında dengede olmalı. Бизнес должен соблюдать баланс между прибылью и сохранением природных ресурсов.
Doğal yoldan olsun ya da olmasın, bütün bu adamların KTA Geni var. Да. От природы или нет, но все эти люди обладают геном АТД.
Oysa az doğal kaynağı bulunan bir ülkenin yaşam kaynağı terörizme karşı yapılan savaştır. Однако, страна обладает ограниченными природными ресурсами и черпает свои силы из борьбы с терроризмом, выживая за её счёт.
Yasal olarak onu benim yapmak dünyadaki en doğal şeymiş gibi geliyor. Сделать его моим по закону это самая естественная вещь в мире.
Bakla, doğal halinde, genelde turkuaz olmaz, değil mi? Бобы, в их естественном состоянии, обычно не бывают бирюзовыми.
Bu olayların doğal akışını değiştirir. Это изменит естественный ход событий.
Oradaki en doğal şey büyük ihtimalle bir Petri kabında yetişiyor. Самая натуральная вещь, и та растёт в чашке петри.
"Doğal vitamin ve mineral kaynağı." "Натуральный источник минералов и витаминов".
Ama kolundaki yara doğal olmayacak şekilde çabucak iyileşti. Но рана на вашей руке зажила неестественно быстро.
Biliyorum bunun gün ışığı kadar doğal olduğunu düşünüyorsun ama yapılması gereken çok zor bir iş var. Я знаю, ты думаешь, что красота даётся от природы, но это тяжкий труд.
Kuşların, gerçekliğin doğal düzeninin bir bölümü olduğunu söylemek yeterli olmayacaktır. Недостаточно сказать, что птицы - это часть природного компонента реальности.
Ve Tanrının kitabında bu doğal mucizeleri için şükranlarımızı ifade edecek kelimeleri buluruz. И в книге Господа мы находим слова благодарящие за эти природные чуда.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !