Beispiele für die Verwendung von "anlama" im Türkischen

<>
"Dost" kelimesinin ne anlama geldiğini bilip bilmediğini merak ediyorum. Интересно, вы хоть знаете что значит слово "друг"?
Nick! - Ortalama kelimesinin ne anlama geldiğini biliyor musun? Ты хоть понимаешь, что означает слово "среднее"?
Geçerli bir düşünce değil, Neil, beni yanlış anlama. Это обоснованная версия, Нил, не пойми меня неверно.
Bu gürültü sadece bir anlama geliyor. Этот звук может означать только одно.
İletişim, görsel temas kurma, sözel olmayan eylemleri anlama arkadaş edinme. Общение, зрительный контакт, понимание невербальных знаков, способность заводить друзей.
Analistler merkezimizde çalışırlar ve size bulduğunuzun ne olduğunu ve ne anlama geldiği konusunda yardım ederler. Аналитики работают в штаб-квартире, помогают вам понять что значит то, что вы нашли.
Bu ne anlama geliyor, Bay von Galen? Это еще что такое, месье фон Галлен?
"Gizli" veya "Süsen Çiçekleri" ne anlama geliyor ben de bilmiyorum. Я тоже не знаю, что значат "тайна" и "ирисы".
Hangisini kullandığınız önemli değil, hepsi aynı anlama gelir... Выбор слов не важен, все они означают одно.
Beni yanlış anlama, korkunç bir yalancı değilsin ama sen bu konuda benim yanıma bile yaklaşamazsın. Ну, не поймите меня неправильно, вы неплохо врёте, но до меня вам далеко.
Buraya kadar Eşitlik (5) yalnızca matematiksel bir anlama sahiptir, ancak özel deneylsel düzenlemelerde "p" f gerçek bir basınç gibi ortaya çıkabilir. Пока уравнения (5) имеет лишь математический смысл, однако в специальных экспериментальных установках "p" f может отображаться как реальное давление.
Peki bu meyve suları için ne anlama geliyor? А что всё это значит насчёт упаковок сока?
Tekillik tek bir anlama gelir ama biz bu teoriyi tam olarak anlayamıyoruz. Сингулярность означает лишь то, что мы не до конца понимаем теорию.
Bunu yanlış anlama Anne ama kapa şu siktimin ağznı tamam? Не пойми неправильно, мам, но заткнись на хрен.
Yani başka ne anlama gelebilir ki? Tamam. В смысле, что еще это может означать?
Zaman geçtikçe bağışlama ve anlama aileyi yeniden biraraya getirdi. По прошествии времени, прощение и понимание воссоединился семьи.
İçimde, çok derinlerde suçluları anlama ve onlarla bağlantı kurma arzusu taşıyorum. У меня есть сильное желание понять и соотнести о чем думает преступник.
Günümüzde çocuklar, Tao'nun ne anlama geldiğini bile bilmiyor. Современная молодежь даже не знает, что такое дао.
Sen o kelimenin ne anlama geldiğini biliyorsun. Ты знаешь, что это слово значит.
Oldu. O halde, bana söyleyebilir misiniz, "önyargısız" terimi ne anlama gelir? Ладно, тогда не могли бы вы объяснить мне, что означает "беспристрастно"?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.