Exemples d'utilisation de "bırakmak" en turc

<>
Belki Emily tam olarak aynı mesajı bırakmak için arıyordur. Может, это Эмили хочет оставить точно такое-же сообщение.
Eğer beni ve çocukları bırakmak istiyorsan da, sorun değil. Если ты хочешь бросить меня и детей снова - замечательно.
Jill, bu işin peşini bırakmak zorundasın. Джилл, ты должны перестать копать это.
Onu tüm gece boyu, dışarıda bırakmak istemiyorlar. Не хотят её на ночь на улице оставлять.
Şimdi, onu tamamen bırakmak zorunda. Теперь он должен полностью отпустить ее.
İşi bırakmak yerine, sanat okulundan izin alamaz mıydın? Разве обязательно бросать школу искусств? Нельзя взять отгул?
Columbia Üniversitesi'ni beş yıl önce bırakmak zorunda kalmış ve görünüşe göre. yüzyılın kötü şöhretli sanatçılarından biri olmuş. Студент факультета искусств, бросил Колумбийский пять лет назад, стал одним из самых знаменитых художников века.
İşleri daha da kötüleştirmek için Chad'i serbest bırakmak zorunda kaldılar. И что еще хуже, им пришлось дать Чаду уйти.
O pek tehlikeli bir caniymiş ve MIA bu yüzden onu serbest bırakmak istemiyor. Ну, он особо опасный преступник, и МВД не хочет его отпускать.
Yani onu geride bırakmak seçeneklerim arasında değil. Поэтому оставить его - это не вариант.
Hangisi daha iyi, onları korumasız bir şekilde yalnız bırakmak mı? Bu şekilde tehlikede olmayacaklar mı? Так что, лучше бросить их без всякой защиты, и тогда они не будут в опасности?
Er ya da geç onu korumayı bırakmak zorundayız. Рано или поздно нам придется перестать защищать ее.
Arada sırada, problemlerimizi geride bırakmak iyi gelir. Это хорошо, иногда оставлять свои проблемы позади.
Büyümek için, geçmişini geride bırakmak zorundasın. Чтобы расти дальше, приходится отпустить прошлое.
Al Eustis için mesaj bırakmak istiyorum, lütfen. Я хотел бы оставить сообщение для Эла Юстиса.
İçkiyi bırakmak için çok iyi bir gün seçmiş. Он выбрал плохой день, чтобы бросить пить.
O hikâyede bir tane bile karar yok. Basketbol oynamayı bırakmaya karar verdim. Çünkü doktorum bırakmak zorunda olduğumu söyledi. Слушай, я решил прекратить играть в баскетбол, когда доктор сказал мне, что я должен перестать.
Bayan Blye teknik kahramanlık, arzulanan bir şey bırakmak olabilir ancak tümdengelim becerileri ince formu vardır. Технические навыки мисс Блай могут оставлять желать лучшего, но ваши дедуктивные способности в хорошей форме.
Bunu yapabilmenin tek yolu, gençken ölmek. Güzel bir ceset bırakmak. Единственный способ сделать это, умереть молодыми, оставить красивый труп.
Yüksek lisansı bırakmak istiyordum, ta ki Doug bana Plunkett'in öyküsünü anlatana dek. Я хотел бросить среднюю школу, пока Даг не рассказал мне историю Планкетта.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !