Sentence examples of "birini" in Turkish

<>
Ama o yine de kontrol için birini gönderdi. Но он на всякий случай послал кого-то проверить.
Rod kolaylıkla kendi yoluna gidebilirdi, başka birini bulabilirdi. Роду было бы легко уйти, найти кого-нибудь еще.
Bay Burley oteli değerlendirmek için birini göndereceğini söyledi. М-р Барли обещал прислать человека для проверки отеля.
Tek söylediğim, ev hasreti çeken şu çocuklardan birini evlat edinme konusunu konuşmalıyız. Я говорю, что нам надо поговорить об усыновлении одного из этих парней.
Logan bu odada çok etkileyici birini bulmuş. Логан нашла в этой комнате кое-кого впечатляющим.
Ellerindeki çürükler ve kesikler birini sık sık hedef tahtası olarak kullanması yüzünden olmuş olabilir. Эти гематомы и разрывы могли быть следствием того, что кто-то постоянно избивал объект.
Aramızda, birini yemekle öldürmenin yanlış olduğunu düşünen bir ben mi varım? Я что, один тут считаю, что убивать человека едой нехорошо?
Apu, işini al ve yeni birini bul. Апу, возьми свою работу и найми другого.
Ne yaptın, çocuklarından birini mi sattın yoksa? Ты что сделал, продал одного из детей?
Birini sevdim, ama bu uzun süre önceydi. Я любил одну, но это было давно...
Belki onları bir araya getirip bu duvarlardan birini havaya uçurabiliriz. Может, соединив их, удастся взорвать одну из стен.
Bir saat sonra da Mesquite'de bir benzin istasyonu görevlisi motorsiklet üzerinde, tanıma uyan birini görmüş. Потом служащий на автозаправке заметил парня на мотоцикле, попадающего под описание. В Меските часом позже.
Bu reaksiyon bütün Kobalt-60 çekirdeğini kapsamaz, reaksiyon onun 33 nötronundan sadece birini etkiler. В этой реакции участвует не всё ядро Co60, а только один из его 33 нейтронов.
Siz çıkarken etrafta şüpheli birini fark ettiniz mi? Вы не заметили никого подозрительного поблизости когда уходили?
Her birini aramamız, buraya getirtmemiz ve muayene etmemiz gerekecek. Нужно позвонить каждому из них, вызвать сюда и осмотреть.
Bak, tatlim, sen bakim icin yaralandin ve bu herhangi birini bile korkutabilir yeni bir aile kurmak. Послушай, дорогая, ты была в приемной семье, и это напугало бы кого угодно создавать собственную.
Sakat bir bey ilan vermiş, tekerlekli sandalyesini itecek birini arıyormuş. Здесь живет больной, который ищет человека возить его в коляске?
Hetty, Bay ve Bayan Adams'ın oğullarının ölümüyle ilgili bilgi vermek için birini görevlendirmiş. Хэтти договорилась, чтобы кто-нибудь рассказал мистеру и миссис Адамс о смерти их сына.
Böyle diyorsun ama belki de senin küçük randevularından birini gördü. Belki stüdyoya söylemekle seni tehdit etti. Это ты так говоришь, но он мог застукать тебя на одном из твоих маленьких свиданий.
Ya da resim tam da göründüğü gibidir ve masum birini parmaklıklar arkasına göndermişsinizdir. Или изображение соответствует тому, что было, и вы могли посадить невиновного.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.