Exemples d'utilisation de "duyduğum kadarıyla" en turc

<>
Eldridge'den duyduğum kadarıyla annesiyle ayrılmışsınız ben de nasıl olduğuna bir bakayım dedim. Элдридж сказал, что вы с его мамой расстались. Звоню тебя проведать.
Duyduğum kadarıyla Katherine, Axel'e bazı numaralar çekmiş. Катрина, я слышал, играла с Акселем?
Duyduğum kadarıyla tereddüt etmek pek de onlara göre değilmiş. Как я слышал, они не очень любят медлить.
Birbirimizde gerçekten iyi anlaşıyoruz, ve duyduğum kadarıyla, sen büyük işler yapıyormuşsun. Мы стали большими друзьями, и я слышал, ты планируешь большое дело.
Duyduğum kadarıyla canlandırıcı ve belli ki dahası çok uyarıcı. Говорят, освежает и, похоже, хорошо стимулирует.
Polis telsizinden duyduğum kadarıyla kırımızı Koenigsegg gerçekten Dino'ya aitmiş ve bu Pete'in öldüğü güne ait kayıp delil. Я слышу по рации, что "Кёнигсегг" принадлежит Дино. Пропавшая машина, которая убила Пита.
Anladığım kadarıyla onlar da ağrı kesicilere yüklenmiş. Подсадили на болеутоляющие, я так думаю.
Bu şimdiye kadar duyduğum en salak şey. Я в жизни ничего тупее не слышал.
Ve bildiğim kadarıyla anladığım kadarıyla, bu tamamen senin hatan. И насколько я могу понять, это полностью твоя вина.
Tek duyduğum parazit, yemin ederim. Клянусь, я слышу только помехи.
Evet, gördüğüm kadarıyla.. iyi görünüyorsun. Насколько я вижу, ты неплохо выглядишь.
Bunları duyduğum için üzgünüm. Мне жаль слышать это.
Bildiğim kadarıyla, hiçbir şey. Никак, насколько я знаю.
Söyledim ya sadece duyduğum bir söylenti. Это всё, что я слышал...
Bildiğimiz kadarıyla asıl komutanı değişkenler tarafından bir şekil değiştirenle değiştirilmişti. Насколько мы знаем, место его боссов могли занять меняющиеся.
Hey, Todd ve Landty hakkında duyduğum görücü usulü buluşma da ne? Я слышал, что Тодд и Лэндри собираются на свидание в слепую?
Anladığım kadarıyla çekinik gen gibi bir şey bu. Насколько я понимаю, это вроде рецессивных генов.
Bu duyduğum da nesi? Что это я слышу?
Anladığım kadarıyla Cyrus, Bay Doyle'u daha uzun süre gözaltında tutmanın bize bir şey kazandırıp kazandırmayacağını bilmek istiyor. Я думаю, Сайрус хочет знать.. есть ли еще что-то, чтобы задержать мистера Дойла еще дольше?
Bu, duyduğum en aptalca şeydi! В жизни ничего глупее не слышал.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !