Sentence examples of "karşı gelirsen" in Turkish

<>
"Bize karşı gelirsen seni öldürürüz. Будете сопротивляться - мы вас убьем.
Ve bana bir daha karşı gelirsen, bu sonun olacak. И твоя следующая попытка мне помешать станет для тебя последней.
Ayrıca baraja karşı mücadelelerine destek bulmak için Malezya'nın diğer topluluklarına ve dünyanın her yanından çevreci topluluklara da çağrıda bulundular. Они также призвали другие общины Малайзии и международные организации, занимающиеся охраной окружающей среды, поддержать их кампанию против этого строительства.
Merkez'e tekrar gelirsen uğramayı unutma. если снова будешь в Центре.
İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir? Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса?
Ve içinden bir ses diyor ki eğer gelirsen... И что-то подсказывает мне, если ты придешь...
Rusya'daki toplumsal davranış genellikle Orta Asya ve Kafkaslar'dan gelen göçmenlere karşı düşmanca. Общественное мнение в России часто враждебно по отношению к мигрантам из Центральной Азии и с Кавказа.
Ama bir sembol haline gelirsen korkuya karşı bir sembol o zaman Gotham yeniden doğabilir. Но если ты станешь символом, символом борьбы со страхом, тогда Готэм переродится.
Baraj projesine karşı protesto. Протест против строительства плотины на реке Барам.
Eğer gelirsen, sana düzgün bir şapka yaparım. Если придешь, я тебе сделаю приличную шляпу.
Fakat Meksika'da habercilere karşı gösterilen şiddet yeni bir şey değil. Следует отметить, тем не менее, что насилие против журналистов в Мексике - действительно явление отнюдь не новое.
Yarın akşam buraya gelirsen kutunun içinde olan şeyin tam burada durduğunu göreceksin. Если вы придете сюда вечером, то увидите что в этой коробке.
Global Sesler'de daha önceden yazıldığı üzere, Kırgızistan'daki kadın dernekleri kız - kaçırma geleneğine karşı son zamanlarda çok aktif durumda. Организации по защите прав женщин в Кыргызстане, как сообщалось в ранее Global Voices, недавно проявили особую активность в борьбе против обычая похищения невест.
Balıkçı dükkanına gelirsen iyi olur. Тебе лучше приехать в магазин.
Göçmenlere karşı bu eski şarkıyı söyleyen siyasiler sadece Fransa'da bulunmuyor. Подобные аргументы против иммиграции распространены не только во Франции.
Eğer gelirsen bizim için hala umut var demektir, ama eğer gelmezsen... Если ты придешь, значит у нас есть шанс и если нет..
Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu. октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости.
Eğer oraya bizimle gelirsen, girmene izin verirler mi? Если ты пойдёшь с нами, они тебя пропустят?
Baram Baraj Projesi'ne karşı yürüyüş. Марш против проекта плотины на Бараме.
"Devlet şiddetine karşı kanayan evler". "Кровоточащее граффити на домах против государственной жестокости".
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.