Exemples d'utilisation de "oraya gittiğimizde" en turc

<>
Oraya gittiğimizde içeri girmeyeceğim. - Evet, gireceksin. Кстати, я не войду туда, если мы...
Ama oraya girdiniz mi bir daha çıkamazsanız "keşke burada olmasaydı" dersiniz. Вы доберетесь до туда, заблудитесь и пожелаете, чтобы ее не было.
Ve yangın sonrası ikincil arama için gittiğimizde bir çocuk bulduk kötü halde yanmış olarak. А когда мы начали повторно осматривать здание, мы нашли ребенка.. сильно обгоревшего.
İsityorsanız, sizi oraya götürebiliriz. Мы можем отвезти вас туда.
İşi yapmaya gittiğimizde ne olacak? А когда пойдем на дело?
Adamlarını topla ve oraya git. Собирай людей и иди туда.
Ama yeni bir şehre gittiğimizde her şeyin yolunda gitmesi için birkaç tane kural koymamız gerekecek, tamam mı? Но если это сработает когда мы будем в новом городе, мы должны уладить некоторые правила, хорошо?
Gerekirse, Kral ve Ülke için yarın oraya geri dönerdim. Ради короля и страны я бы и сейчас туда вернулся!
Josh'un evine gittiğimizde ilk olarak yedek anahtarını arayacağız. Bir seferinde dışarıda kalmıştı ve... Первым делом, когда доберёмся до дома Джоша, нужно найти запасной ключ.
Auggie, yarın oraya tekrar gideceksin. Огги, ты вернешься туда завтра.
Evlât, en son New York'a gittiğimizde başımıza neler geldiğini hatırlıyor musun? Ты помнишь что случилось в последний раз когда мы были в Нью-Йорке?
Santora oraya bir adamını yolluyor. Сантора послал туда своего парня.
Bu sağlıklı olmayabilir. Hatılasana, tatile beraber gittiğimizde... Помнишь, когда мы решили поехать отдохнуть вместе?
Yasushi ile konuşmak için genelde oraya giderdik. Мы часто туда забирались вместе с Ясуси.
Son sınıftayken göle gittiğimizde söylemiştin. - Sarhoş muydum? В выпускном классе, когда мы были на озере.
Buna rağmen, Jing hâlâ Sun'ın anısına oraya gider. Но Цзин каждый год возвращается сюда, вспоминая Суня.
Eve gittiğimizde Maria'ya parasını ver ve yatak odasına gel. Когда придём, заплати Марии и приходи в спальню.
Yapmamız gereken tek şey oraya varmak. Нам всего лишь нужно добраться туда.
Eve gittiğimizde, yani karada olunca onu farklı yönlere çeken çok fazla etken oluyor. Когда мы дома, на суше, слишком многое тянет его в разных направлениях.
Oraya götürüp gün batımında teklif edeceğim. - Harika! Я отведу её туда и сделаю предложение на закате.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !