Beispiele für die Verwendung von "sürü hayır işi" im Türkischen

<>
Bir sürü hayır işi yapıyor, maratonu: Он занимается благотворительностью и пробегает марафон за:
Küçük Jon hayır işi için havuz partisi veriyor. Успокойся. Little Jon устраивает благотворительную вечеринку в бассейне.
Senin hayır işi için bağışları toplamanda sana yardım ettiğim günleri unuttun mu? Помните то время, когда я помогала вам собирать пожертвования на благотворительность?
Evet öyle, ama amigo kızlık ve hayır işi kısımları hariç. Ага, именно, только без группы поддержки и благотворительных акций.
Bunun, bir hayır işi olduğunu anlıyorsun değil mi? Ты же понимаешь, что такими подарками не разбрасываются?
Hayır işi etkinliği için Atlantic City'ye gidiyorduk. Мы едем в Атлантик-Сити на благотворительное мероприятие.
Bayanlar, katılmamız gereken bir kabak bahçesi hayır işi etkinliği var. Дамы, нам нужно идти на тыквенную вечеринку по сбору средств.
Bir poliklinikte hayır işi yapıyorsunuz değil mi? Так вы безвозмездно работаете в амбулаторной клинике?
Bu sırada Gob ise yerel bakımevinde hayır işi yapmaya başlamıştı. Тем временем Джоб давал благотворительный концерт в местном доме престарелых.
Burada bir hayır işi için bulunuyormuş. Тут у них проходит благотворительное мероприятие.
Prostat kanserine karşı bir hayır işi. Это благотворительная акция против рака простаты.
Biz hayır işi yapmıyoruz. Мы не занимаемся благотворительностью.
Hayır, bu onun yasal işi. Нет, это его законный бизнес.
Hayır, bir sürü şeyi reddettiniz. Нет, Вы отвергли кучу идей.
Herman işi almak istememiş, "Hayır". diye mesaj atıp durmuş. Герман не хотел браться за работу, и продолжал отвечать "нет".
Hayır, ama Renard'ın garip yerlerde bir sürü arkadaşı var. Нет, но у Ренарда куча друзей в злачных местах.
Hayır, "kâhya" bir tane ama ortada dolaşan bir sürü "uşak" var. Нет, дворецкий всегда один, а камердинеров много, и все они бегают, суетятся.
Hayır ama bahse girerim bu civarda bir avuç para için bu unvanı kazanmaya hevesli bir sürü insan vardır. Нет, но уверен, что тут много тех, кто пожелает им стать за неплохую горстку монет.
Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim. Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон.
Değiştirmeyi düşünüyorum, ama bir sürü evrak işi çıkar. Хотел поменять ей имя, но столько бумажной волокиты.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.