Exemples d'utilisation de "zorunda kalacağım" en turc

<>
Sana zil takmak zorunda kalacağım. Придется повесить на тебя звоночек.
Kumandan, ellerinizi konsoldan ayırın, yoksa ateş etmek zorunda kalacağım. Коммандер, уберите руку с пульта, или я буду стрелять.
Sanırım Tae Seong'u aileden atmak zorunda kalacağım. Но придется вышвырнуть из семьи Тхэ Сона.
Modern roman okumak zorunda kalacağım gibi geliyor. Наверное, мне придется читать современный роман.
Şimdi seni o listeden çıkarmak zorunda kalacağım. И теперь мне придется тебя удалять оттуда.
Ona biraz baskı uygulamak zorunda kalacağım. Я собираюсь слегка на него надавить.
Sonra ağlamaya başlayacağım ve istifa etmek zorunda kalacağım. Я начну плакать, и мне придется уйти.
Hadi ama, terbiyeli biri gibi davranmak zorunda kalacağım bunun beni ne kadar gerdiğini biliyorsun. Мне придется вести себя прилично, а ты знаешь, как мне это тяжело дается.
Bunu size ödemek zorunda kalacağım. Мне за него придется платить!
Pep Boys'ta bu "dondurmayı" atmak zorunda kalacağım. Позже я буду рекламировать мороженое для сети Pep Boys.
O zaman işbirliğinize zorlamak zorunda kalacağım. Тогда мне придется вынудить Вас сотрудничать.
Geriye kalan doğal yaşamımda saklanmak zorunda kalacağım. Теперь я вынужден скрываться весь остаток жизни.
Yoksa sizi içeri alıp çocuklarınızı Koruyucu Hizmetler'e teslim etmek zorunda kalacağım. Иначе мне придётся арестовать вас и передать ваших детей отделу опеки.
Ayrıca sınıfı bırakmak zorunda kalacağım. Плюс мне придётся бросить школу.
Önümdeki seçenekler buysa evet demek zorunda kalacağım. Если так, то должна сказать да.
Kovulacağım, bir feminist kampında devriye olmak zorunda kalacağım. Остаток жизни я проведу на костре в лагере феминисток!
Silahını indir, yoksa ben seni indirmek zorunda kalacağım. Положи пистолет, или я буду вынужден положить тебя.
Böyle giderse onunla irtibata geçmek zorunda kalacağım. Мне надо найти способ с ним связаться.
Bu konu hakkında bir şey yapmazsan bahis oynatmayı bırakmak zorunda kalacağım. Если ты не решишь эту проблему, мне придется закрыть тотализатор.
Olayı çözdüm, eninde sonunda arabamı satmak zorunda kalacağım. Я перестану работать и мне однажды придётся продать машину.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !