Ejemplos del uso de "şeyim" en turco

<>
Bolin, senin için bir şeyim var. Болин, для тебя есть кое-что сзади.
Burada görecek bir şeyim yok. Bu yüzden Hong Kong'da işler nasıl diye bakacağım. Здесь у меня нет будущего, посмотрю, как дела обстоят в Гонконге.
"Daha fazla vermeyeceğim ve verecek bir şeyim kalmadı." "Меня больше нет и мне нечего дать тебе".
Eşim için üzülecek o kadar çok şeyim var ki, başka biriyle yakınlaşmayı aklımdan bile geçirmemiştim. Я многое не смог дать своей жене и никогда не смел мечтать снова сблизиться с кем-то.
Çünkü inanın bana, kaybedecek hiçbir şeyim yok. Ведь мне, поверьте, терять уже нечего.
Bu gruba sunabilecek pek bir şeyim yoktu. Ben de cici anneleri gibi bir şey oldum. Мне особенно нечем было помочь этой группе, так что я стала вроде как воспитательницей.
Bir şeyim yok ki. Ne eş, ne çocuk, ne de kariyer. У меня нет ничего, ни жены, ни детей, ни карьеры.
Sana söylemediğim ne kadar çok şeyim olduğunu biliyor musun? Знаешь, как много вещей я не говорила тебе?
Sizin için bir şeyim daha var, gelenekler kitabımızın son bölümü; Ещё одна вещь для вас, последняя в нашей гражданской книге:
Lois benim her şeyim ve sizi böyle birlikte görünce neler olur bilemedim. Лоис для меня все. И когда я увидел вас вместе, Я...
Her ne kadar sonuçlarına karşı söyleyecek bir şeyim olmasa da, böyle yaptığım için kendimden hep nefret ettim. Хотя я не могу поспорить с результатами, я всегда ненавидел себя за то, что сделал это.
Fakat Brian, senin için bir şeyim var. Но, Браен, для тебя есть кое-что.
Shawn, senin için yeni bir şeyim var. Шон, у меня для тебя кое-что есть.
Çok düşüncelisin, fakat karşılığında verebileceğim hiç bir şeyim yok. Очень заботливо, но мне нечего подарить вам в ответ.
Bir dakika oturabilir miyiz? Söyleyecek çok şeyim var, ve hiçbiri kolay değil. Давайте присядем на секунду, мне нужно многое сказать, и это будет непросто.
Hayır, şimdi ben konuşuyorum! Ve söyleyecek hiçbir şeyim olmasa bile konuşacağım! Нет, раз я начала то уж продолжу, даже если сказать нечего!
Yoksa, onlarla pazarlık edecek bir şeyim kalmazdı. Иначе мне нечем было бы с ними торговаться.
Bak, Peter, sana karşı kişisel bir şeyim yok. Слушай, Питер, я ничего не имею против тебя.
Yeri gelmişken, senin için başka bir şeyim var: Вместо этого у меня есть для тебя кое-что другое.
Şey bu Cuma randevu gibi bir şeyim var. Ну у меня что-то типа свидания в пятницу.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.