Sentence examples of "Ceza Mahkemesi" in Turkish

<>
12 Nisan 2002 tarihinde, Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTR), Bizimungu için bir tutuklama emri çıkardı çünkü görünüşe göre, Angola isyancı hareketi UNITA ile çalışıyordu. 12 апреля 2002 года Международный трибунал по Руанде выдал ордер на арест Бизимунгу, который работал на тот момент с повстанческим движением УНИТА, в Анголе.
2005 yılında Hollanda, Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçları işlemekle itham edilmiş ve yakalama emri çıkarılmıştır. Международный уголовный суд в 2005 году признал его виновным в военных преступлениях и преступлениях против человечества, выдан ордер на его арест.
Bu kampanyaya katılan eylemciler, üç yıl hapis cezasının bir insanı zorla alıkoyup evliliğe zorlamaya karşı yeterli bir ceza olmadığını savunuyorlar - özellike koyun çalmanın cezasınin yıl hapis olabileceği göz önünde bulundurulursa. Вовлеченные в данную кампанию активисты думают, что года тюремного заключения не достаточное наказание для того, кто похитил девушку и заставил ее вступить в брак. Для сравнения, человек, похитивший овцу может провести лет за решеткой.
Sadece ikimiz varız burada, ne bileyim sanki küçük bir hukuk mahkemesi gibi görünüyor. Только, нас здесь двое, это похоже маловато для законного суда, знаете?
Seni ceza olsun diye mi insan yaptılar? Превращение в человека было частью твоего наказания?
Biz adalet mahkemesi değiliz, bayan Lance. Это не суд справедливости, мисс Лэнс.
Fas ceza evinde bir gece yeterli. Одной ночи в марокканской тюрьме достаточно.
Hususi hukuk mahkemesi hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Я ничего не знаю о гражданском суде.
Tamam, bak bana ceza gönderdiler. Ладно, они выписали мне штраф.
Onlarca kişi çatışmada hayatını kaybetti. Buna Kolombiya Mahkemesi yargıçlarının yarısı da dahil. Много людей погибло в той мясорубке, включая половину Колумбийского Верховного суда.
Yardım diyorum, ceza değil. Помощь, а не наказание.
Katil şairin mahkemesi ay sürdü. Суд над поэтом-убийцей продолжался месяцев.
Mutluyum. Ceza aldığına mutlu musun? Счастлив, что получил штраф?
Wisconsin Yüksek Mahkemesi aleyhimize karar verdi. Верховный суд Висконсина был против нас.
Bu seferlik bir ceza yazıp seni uyaracağım ve gitmenize izin vereceğim. На этот раз выпишу вам штраф, вынесу предупреждение и отпущу.
Yüksek İktidar Mahkemesi, halkın mahkemelerinin yerini aldı. Верховный Суд Рейха сменили народные и специальные суды.
İkinci derece cinayetten suçlarsanız ve ceza indirimi tavsiye ederseniz kabul edecek. Он признается в непреднамеренном убийстве, если вы порекомендуете смягчить приговор.
Temyiz mahkemesi itiraz hükmünü kabul etti. Кассационный Суд утверждает приговор апелляционного суда.
Stan'e ceza vermesi gereken zamanlarda, bahaneler uydurup duruyor. Она ищет оправдания Стэну, когда должна его наказать.
Mahkemesi sırasında şarkı söylediği için duruşma salonundan çıkarılmıştı. На суде его выводили из зала за пение.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.