Ejemplos del uso de "farkında" en turco

<>
Elinizden gelen her şeyi yaptınız ve o da bunun farkında. Вы сделали всё возможное, и она тоже это понимает.
Bu dairenin ne demek olduğunun farkında değil misin? Ты не понимаешь, что значит эта квартира?
Oh, doktor, siz bana içecek bir şey verene kadar ne kadar susadığımın farkında değildim. Док, я даже не знал насколько хочу пить, пока вы не дали мне стакан.
Kocam ne söylediğinin farkında olmuyor, beş saniye sonra da... Мой муж осознаёт, что сказал лишь через пять секунд...
Artık ailelerinin, çocuklara şöyle demesinin muhtemel olduğunun farkında mısınız: Вы понимаете, что теперь родители могут сказать своим детям:
Kız ne kadar mutsuz olduğunun farkında bile değil. Девочка даже не представляет, насколько она несчастна.
Öyle olsaydı, kesinlikle İnsan Hakları Evrensel Bildirisi altında daha az değerli ülkelerden gelen insanların farkında olmayı başaramazdım. Если бы так все и происходило, я бы не заметила прибывших из стран, в которых Всеобщей декларации прав человека не придают значения.
Jeffrey, burada ilginç bir şey yaptığımın farkında değil misin dostum? Üzgünüm. Джеффри, ты что, не видишь, что я делаю что-то интересное?
Çünkü farkında mısın bilmiyorum ama senin tavsiyen yüzünden şirkette hiçbir şey kalmadı. Может, ты не заметил, но из-за твоего совета фирма опустела.
Farkında olduğunuz üzere, bu hapis sizin kendi güvenliğiniz için. Как вы знаете, это заключение ради вашей собственной безопасности.
Farkında olmadığından eminim ama Ellen'ın yeni kitabı üzerine büyük bir açık artırma olacak. Уверена, ты не знаешь, но вскоре состоится важный аукцион книги Эллен.
Başka ne var? Bay Goldman'ın kardeşiniz için çalıştığının farkında değil misiniz sahiden? Вы действительно не в курсе, что мистер Голдман работал с вашим братом?
Jerry, az önce kızımıza ne dediğinin farkında mısın? Джерри! Ты понял, что сказал нашей дочери?
Ki senin de seçeneğin yok, henüz bunun farkında değilsin o kadar. У тебя его тоже нет, но ты этого еще не поняла.
Senin James'le ve şu ağıyla olan işinin bana ne kadara patladığının farkında mısın sen? Ты хоть понимаешь, чего мне стоила твоя работа с Джеймсом и его сетью?
2 Eylül 2010'da şarkıcı-söz yazarı Ben Folds, Twitter aracılığıyla, adında bir hesap oluşturulduğunu ve onu kimin yarattığının farkında olmadığını bildirdi. 2 сентября 2010 года, певец и автор песен Бен Фолдс сообщил через Twitter, что учетная запись в Ping была создана от его имени, и он не знает, кто её создал.
En azından birisi aile kavramının öneminin farkında. Хоть кто-то понимает, что означает семья.
George, Rava'nın bana kitabının editörü olmamı teklif ettiğinin farkında mısın? Джордж, ты понимаешь что Рава доверила мне редактировать ее книгу?
Benim tahminim muhtemelen bir çeşit tesadüfle başladı bu yüzden sorunun ne olduğunun farkında değil. Предполагаю, что это было что-то случайное, о чем она даже не знала.
Yani adam bunun farkında olsa da olmasa da onu baskın karakter olarak kabul etmiş. То есть осознает он это или нет, но он принимает ее как альфу.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.