Ejemplos del uso de "gözümün önüne" en turco

<>
Bir türlü gözümün önüne getiremiyorum Nevers'i. Я не могу представить себе Невер.
Ama bazen yüzü gözümün önüne geliyor. Но иногда я вижу его лицо.
Gözümün önüne ceketli, papyonlu ve büyük gözlükleri olan biri geliyor. Я так и вижу твидовый костюм, Галстук-бабочка, толстые очки.
Aslında oldukça çarpıcı bir sevişme anı bir anda gözümün önüne geldi. Только я всё ещё на взводе после наших безумств в постели.
Ama artık gözümün önüne getiremiyorum. Но сейчас это сложно представить.
Hep yüzü gözümün önüne geliyor. Всё время вижу её лицо.
Geceleri yüzleri gözümün önüne geliyor. Ночью я вижу их лица.
Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok ve şimdi de bazı şeyler aniden gözümün önüne geliyor ve... Я понятия не имею, что случилось, и теперь я вижу эти вспышки из прошлого.
Gerald ile görüşürken bazen bir News of the World yayımlanan bir dedikodu gazetesi muhabiri olduğumu gözümün önüne getiriyorum. "Беседуя с Джеральдом, я хотел быть репортером News of the World.
Keller'ın önüne geri dönmem lazım. Я должен предстать перед Келлером.
Buna inanıyor musunuz? Gözümün içine bakın ve bana inandığınızı söyleyiniz. Посмотрите мне в глаза и скажите, что верите в это.
Ölü olduğunu göz önüne alırsan, bu büyük ihtimalle Sean. Ну, учитывая что он мертв, это возможно Шон.
Gözümün içine bak ve söyle! Смотри в глаза и отвечай.
Nereden çıktı bu herif, birden arabanın önüne mi ışınlandı? Господи! Как это он? Выскочил прямо перед машиной?
Resmen başından beri gözümün önünde duruyormuş ama ben görmedim. Это буквально бросалось мне в глаза все это время.
Kurbanı kaçırdı, başka bir yere götürdü, ve cesedi apartmanının önüne bırakmak için tüm yolu geri döndü. Он похитил ее, куда-то увез, а затем вернулся, чтоб выбросить тело прямо перед ее домом.
Sana gelince, kaybol gözümün önünden. А ты убирайся с глаз моих!
Beni Anderson Cooper'ın önüne mi koyuyorsun? Ты ставишь меня выше Андерсона Купера?
Ama neden öyle bir şey yapayım ki. Burada geleceği icat eden adamı izlemek varken hem de gözümün önünde. Но зачем мне это, когда я могу наблюдать за человеком, который создаёт будущее прямо передо мной?
Hedefi göz önüne getir. Ну, учитывая цель.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.