Ejemplos del uso de "hastanın" en turco

<>
Hastanın feci ağrılar çekmesine sebep olan tümör kafatasının çeperinde birikmiş. Причиной ужасных болей у пациента является опухоль у основания черепа.
Muhasebe iki günce hastanın sigortasıyla ilgili uyarı yapmış. Бухгалтерия два дня назад сообщала о страховке пациентки.
Yarayı korumak için enfeksiyonu önlemek için hastanın daha fazla acı çekmesini engellemek için. чтобы защитить повреждение, не допустить инфекцию, и чтобы пациент меньше страдал.
Hastanın göbeğinin altında ciddi bir derin doku enfeksiyonu var. У пациента очень серьезная инфекция глубоких тканей ниже живота.
Bu senin hastanın ölü bir adamın Spermlerini istemesi ile ilgili. И дело в твоей пациентке, которая хочет сперму мертвеца.
Ama bu gibi durumlarda, her şey daha çok hastanın kendisini duygusal ve fiziksel olarak iyileştirmesine bağlıdır. Но в таких ситуациях многое зависит от самих пациентов, от их желания исцелиться ментально и физически.
Bir hafta içinde bir görevliyi bıçakladı, yangın başlattı ve bir hastanın kaçmasına yardım etti. За неделю здесь она ударила ножом сотрудника, устроила пожар. И помогла другому пациенту сбежать.
Baron'un malikanesindeki terbiye seansından sonra herhangi bir hastanın gelip gelmediğini görmek için evine doğru yola çıkmıştı. После конной прогулки по поместью Барона он отправился домой проверить, не прибыли ли новые пациенты.
Sayın yargıç, davalı tarafın tanığı hastanın kimliği için açık kapı bıraktı. Ваша честь, свидетель государства только что пролил свет на личность пациента.
Hemşire, hastanın çantasında bunu bulmuş. Сестра нашла это в сумочке пациентки.
Önce hastanın bu fantezilerini belgelemesi sonra da suçlu ve utanma hissine dönüşmesi. Сперва пациент описывает свою фантазию, а затем признает стыд и вину.
Hastanın acısı ikiye katlanıyor ve ciğerlerinden kan geliyor ve sen bunu ilginç mi buluyorsun? У пациента усилились боли, он кашляет кровью, а вы находите это интересным?
Cameron hastanın kafatasını açmana izin verdiğinde bana haber ver. Скажите мне, когда Кэмерон разрешит отрезать череп пациентке.
Doktor, hastanın göğsüne bir steteskop yerleştirdi. Доктор поместил стетоскоп на грудь пациента.
Hastanın ayırt edici tek özelliği, boynunun arkasındaki bir dövme. Единственная отличительная черта пациентки - татуировка на тыльной стороне шеи.
Biri bana bu hastanın nereden geldiğini söyleyebilir mi? Кто-нибудь скажет мне, откуда этот пациент здесь?
Hastanın ateşi çok yüksekti ve faranjiy, baş ağırısı ve şişmiş lenfler ile geldi. У пациента была высокая температура, сопровождаемая фарингитом, головной болью и воспаленными лимфоузлами.
Korkarım, böyle durumlarda, hastanın tüm kişilikleri ile etkileşim kurmam çok önemli. Боюсь, в подобных случаях крайне важно ознакомиться со всеми деталями личности пациента.
Bu yaralanmanın, bir hastanın iş arkadaşına attığı yumruk sonucu olduğu doğru mu? Если я правильно понимаю, эта травма - результат удара кулаком пациентки коллеге?
Tıbbi görüşüm, hastanın artık sağlıklı olduğu ve taburcu olabileceği yönündedir. Мое медицинское мнение, что пациент здоров и может быть выписан.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.