Sentence examples of "Я спросила" in Russian

<>
Я спросила твоё имя. Adın ne diye sordum?
Я спросила, кто знает известное высказывание Патрика Генри? Soru şuydu: Patrick Henry'nin en önemli sözü nedir?
Я спросила тебя о разводе, ты сказал два предложения: Sana boşanmanı sormak istedim. İki cümleyi zor bir araya getirdin.
Я спросила, может она няня или что-то вроде того. Она ответила, что это ее ребенок. Ona bebek bakıcılığı gibi bir şey mi diye sordum, ve o bebeğin kendisine ait olduğunu söyledi.
И я спросила Энн где Вы живете... Ben de Ann'e nerede yaşadığını sordum ve...
Я спросила, это убьет меня? Bu beni öldürür mü, dedim?
Я спросила тебя, выдвигаешься ли ты. Ты сказал нет. Я сказала "Поддержи меня". Sana devam edip etmeyeceğini sordum, hayır dedin, ben de "Bana katıl" dedim.
Именно поэтому, когда он сказал мне, что уезжает в августе, я спросила: Bu yüzden Ağustos'ta bana gideceğini söylediğinde, "Peki ya okul sınavların ne olacak?"
Важно другое, я спросила его напрямую, мы поговорили, и это нас сблизило. Ama onunla yüzleştim, o konuda konuştuk ve aslına bakarsan bu daha da yakınlaşmamızı sağladı.
Но я спросила, откуда взялся нож. Ama benim sorum bıçağın nereden geldiğine dair.
Я не спрашиваю когда. Я спросила как. Ne zaman değil, nasıl diye sordum.
Я спросила официантку, есть ли тут высокий, темноволосый и красивый парень, который ждет свою девушку. Garsona, uzun boylu, koyu tenli ve yakışıklı olup, sevgilisini bekleyen biri var mı diye sordum.
Я спросила: Билл, было это до или после твоей бар-мицвы? Ona bunun bar mitzvah'ından önce mi sonra mı olduğunu sordum.
Я спросила, "Что думаете?" Dedim ki, "Ne düşünüyorsun?"
Забудь, что я спросила. Tamam, sormadım farz et.
И я спросила Бетти. Она лгала мне прямо в глаза. Betty'ye sordum o da gözlerimin içine baka baka yalan söyledi.
Я ведь не сама это придумала, сэр, я спросила капитана. Ben de öyle öğrendim, efendim. Doğu'da bulunduğunu bildiğim için albaya sormuştum.
Я спросила, а он ответил: Ona bunu sordum, dedi ki...
Я спросила у Перальты, что вы считаете моим самым главным недостатком, и он ответил: Peralta'ya hakkımda düşündüğünüz en büyük kusuru sordum o da "Holt'un ne düşündüğünü kim takar?"
После смерти Тило, я спросила кто главный. Ты сказал "никто" Thelo öldükten sonra sana lider kim diye sormuştum ve sen kimse demiştin.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.