Sentence examples of "бросает" in Russian

<>
Тогда он всё бросает. O zaman peşini bırakır.
Да, и бросает семью, чтобы выслеживать своего отца-бандита, это ли не семейные ценности? Evet, sanki gangster babanı avlamaya gitmek için aileni terk etmek aile değerlerine uygun bir davranış?
Там тоже нет. но Джанетт его перехватывает и бросает в реку в Центральном парке. Almanya'daki Victoria'da olduğunu öğrenirsin ama Jeanette yoluna taş koyup madalyonu Central Park Gölü'ne atar.
Она бросает то, что я хранил: Çocuklar için koruduğum her şeyi fırlatıp atıyor.
Она тебя бросает, и о тебе некому заботиться! Kızın sıvışıp gidiyor, burada seninle ilgilenecek kim kalıyor?
Республиканская гвардия бросает свои позиции. Cumhuriyet muhafızları pozisyonlarını terk ediyor.
Сид бросает им хлеб! Şef, ekmek fırlatıyor.
Он бросает все, только чтобы понять, что он оставил перчатку. Her şeyi fırlatır, ta ki arkasında bir eldiven bıraktığını farkedene kadar.
Он бросает меня, братан. Beni terk ediyor, kardeşim.
Этот питчер бросает как девчонка! Bu atıcı kız gibi atıyor!
никто ничего не бросает. Kimse bir şeyi bırakmıyor.
Я понимаю, что ты новенькая в среде журнализма, но настоящий журналист никогда не бросает начатое. Bütün bu gazetecilik işinin senin için yeni olduğunun farkındayım, ama gerçek bir gazeteci öylece bırakıp vazgeçmez.
Гандерсон бросает машину, идет пешком, заходит в дом. Gunderson arabayı terk ediyor, yürümeye başlıyor ve evi buluyor.
Слабый бросает своего сына, не набравшись смелости пристрелить его. Zayıflar, evlatlarını çölde terk eder. Tetiği çekecek cesaretten yoksundurlar.
плохая жизнь бросает в меня дерьмо. Serseriler de bir rahat bırakmıyor beni.
Ты, который бросает продукты. Bu kadar ürünü fırlatıp duruyorsun.
Он ради меня бросает свою жену. Benim için karısını tamamen terk edecek.
У него есть работа, симпатичная подружка, хороший послужной список. А он бросает все это. Bir işi, güzel bir sevgilisi fevkalade bir hizmet kaydı var, hepsini de çöpe atıyor.
Акт второй. Каждый бросает в него камни. İkinci perde, herkes ona taş fırlatır.
Каждое утро она бросает ключ. Her sabah, anahtarı fırlatır.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.