Sentence examples of "terk" in Turkish

<>
Bağı almayı ve hemen bu bölgeyi terk etmeyi öneriyorum. Я советую забрать винкулум и немедленно покинуть этот регион.
Babası onu çölde ölüme terk etti. Отец бросил ее умирать в пустыне.
Corinne geçen ay beni terk etti. Коринн бросила меня в прошлом месяце.
2003 yılında Michael McCary, skolyoz hastalığından kaynaklanan bel sorunları yüzünden grubu terk etti. В 2003 году один из участников покинул группу из-за проблем со здоровьем.
Binayı iki saat önce terk ettiler. Все покинули здание два часа назад.
Senin ona olan sadakatini anlıyoruz ama ben kendi kanımı terk ettim. Мы понимаем твою верность ему, но я оставил родного сына.
Babam evi terk ettiğinde, onu zar zor görebiliyordum. Когда ушел отец, я его почти не видела.
Mahkemede tanıklık yapan hizmetçim, saldırıya uğradı ve ölüme terk edildi. Моего слугу, свидетеля на суде, избили и бросили умирать.
Ama Ernie beni terk edecekti. Но Эрни собирался меня бросить.
Bir bebekle onu nasıl terk edebilirdim ki? Как я могла оставить его с младенцем?
Anlamadım, Zack'in tesisimizi bir yıldır istediği zaman terk ettiğini mi ima ediyorsunuz? Подождите. Простите, вы намекаете, что Зак самовольно покидал больницу больше года?
Eğer oyuna katılmak istemeyen varsa, şu an odayı terk etmek için son şansınız. Если кто-то из вас не желает играть, сейчас у вас есть возможность уйти.
Jeep seni terk etmeyi asla istemedi. Джип никогда не хотел тебя бросать.
Karısını ve çocuğunu genç bir kız için terk edemez. Он не бросит жену и ребёнка ради случайной девицы.
"30 Nisan 1945'te, Führer intihar etti ve böylece ona sadakat yemini etmiş olanları terk etti. 30 апреля 1945 г. фюрер покончил с собой, оставив на произвол судьбы всех, кто присягал ему на верность.
Karşılaştığım adam bir daha dönmemek üzere adayı terk ediyor. Человек, которого я встретил, Навсегда покидает остров.
Adem ve Havva terk etmek zorunda kaldıkları için üzülmüş olmalılar. Должно быть, Адаму и Еве не хотелось его покидать.
Lauren, yetkilisi beni gördükten hemen sonra galeriyi terk etti. - Mantıklı. Лорен, куратор, она оперативно уехала с выставки как только меня увидела.
bana teşekkür etmen gerek, terk etmen değil. Ты должна благодарить меня, а не уходить.
Her yıl milyonlarca işçi göçmen Orta Asya'dan Rusya'ya gelmek için memleketini terk ediyor. Каждый год миллионы трудовых мигрантов из Центральной Азии оставляют свою родину и едут в Россию.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.