Sentence examples of "думают люди" in Russian

<>
Знаешь, что думают люди, когда сын возглавляет компанию отца? Babasının şirketini ele geçirmeye çalışan oğul hakkında ne düşündüklerini bilir misin?
Они думают, что люди с улицы спят и видят снова стать рабами капиталистов. Dışarıda gezen insanların bunu düşündüğünden eminler. Onların yeniden birer kapitalist köle olmak istediğini sanıyorlar.
Клейман и Ха доказывали, что когда люди думают о реалистичных проблемах, то ищут конкретный ответ с невысокой первоначальной вероятностью. Klayman ve Ha, kişilerin gerçekçi problemler hakkında düşündükleri zaman, küçük bir başlangıç olasılığıyla belirli bir cevap aradıklarını iddia etmişlerdir.
Как правило, когда люди думают, что их супруг завел интрижку, у супруга действительно роман. İnsanlar eşlerinin onları aldattığını düşündüğünde, çoğunlukla eşleri aldatıyor olur. Her zaman değil ama, değil mi?
Люди думают, что эта планета принадлежит им. Ama insanlar, bu dünyanın kendilerinin olduğunu sanıyor.
Неважно, что люди думают о тебе. İnsanların senin hakkında ne düşündüğü önemli değil.
Вот что люди думают о тебе. Halkın sizin için düşündüğü de budur.
Люди думают, что я козел? İnsanlar benim uyuz olduğumu mu düşünüyor?
Видите, люди думают что Ньюпорт Бич - закрытый город, место для избранных,.. Görüyorsunuz, insanlar Newport Beach'in soğuk bir şehir, ayrıcalıkların olduğu bir yer olduğunu düşünürler.
Люди думают, что сильный человек не может быть чувствительным, но я задумчивый и заботливый... Anladın mı? İnsanlar güçlü bir adamın duyarlı olamayacağını sanıyor, Ama ben düşünceli ve koruyucu...
Ну так теперь люди думают, что я беременна? Ne yani, şimdi insanlar hamile olduğumu mu düşünüyorlar?
И люди ещё думают что ты умный. Bir de insanlar senin zeki olduğunu düşünür.
Люди почему-то думают, что мне особенно удаются любовные истории. Nedendir bilmem, insanlar aşk hikâyeleri anlatmakta başarılı olduğumu düşünebilirler.
Иногда умнейшие люди вообще не думают. Bazen en zeki insanlar hiç düşünmez.
Люди видят "осторожно" и думают, что это "ценное". İnsanlar "kırılabilir" yazısı görürler ve bunun "değerli" olduğunu düşünürler.
Все думают, что ищут смысл жизни, а они ищут жизненный опыт. İnsanlar hayatın anlamını aradıklarını düşünüyorlar ama aslında iyi bir hayat deneyimi yaşama peşindeler.
Аномальная жара затронула большую часть восточных штатов Андхра - Прадеш и Телангана, где люди были вынуждены оставаться в помещениях. Doğu eyaletleri Andhra Pradesh ve Telangana'yı büyük ölçüde etkilerken, sıcak hava dalgası yüzünden insanlar evlerinden çıkamadı.
Хименесы думают, что Лобос мертв. Jerry, Jimenez Lobos'u ölü sanıyor.
Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах. Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor.
Кажется, многие корейские мужчины так думают. Çoğu Koreli erkek de böyle düşünüyor gibi.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.