Sentence examples of "заявил" in Russian

<>
Араш Азизи заявил, что его отец подал апелляционную жалобу на решение суда. Oğul Arash Azizi, babasının bir üst mahkemeye başvuruda bulunmuş olduğunu söyledi.
На пресс - конференции четвёртого декабря, губернатор Алкмин заявил, что он "понял, какую информацию, касательно новом плана, пытались до него донести ученики и их семьи", добавив: Aralık, bugün bir basın toplantısında Eyalet başkanı Alckmin "planla ilgili olarak öğrencilerden ve ailelerinden mesaj aldığını" söyledi ve şu şekilde ekledi:
Кент заявил, что прототип уже существует. Kent ise prototipin hâli hazırda çalıştığını söyledi.
Труп женщины, заявил Дэннис Бриджер, местный фермер. Kadının cesedi yerli çiftçi Denniz Bridger tarafından ihbar edilmiş.
Перед смертью Москони заявил, что на его страницах скрыто величайшее богатство в мире. O ölmeden önce, Mosconi dünyanın en büyük zenginliğinin bu sayfalarda olduğunu iddia etti.
Он уже заявил, что мы подбросили ему этот кусочек уха. Kulağı dolaba, bizim yerleştirdiğimizi iddia ediyor. Dava açmakla tehdit ediyor.
Я заявил о её пропаже, помните? Onun kaybolduğunu bildiren bendim, hatırladın mı?
Брайан Джонс, основатель Роллинг Стоунз заявил, что покидает группу. Brian Jones, Rolling Stones'un kurucu üyesi, gruptan ayrıldığını açıkladı.
Я успела пообщаться с полицейским инспектором Джеффи, который заявил, что все жертвы связаны между собой. Baş komiser Jaffe ile kısa bir görüşme yapma fırsatım oldu ve kendisi ölümlerin çete ilişkili olduğunu belirtti.
Они открыли огонь на автобус полный гражданских, затем он публично заявил об этом и отказался сражаться. Sivillerle dolu bir otobüse ateş açmışlar. Daha sonra bu konu hakkında kamuoyuna konuşmuş. Sonra da savaşmayı reddetmiş.
Он заявил, что не владеет оружием, и вообще пацифист. Silahı olmadığını iddia ediyor, savaş karşıtı bir insan olduğunu söylüyor.
Пол Рут заявил о своем секретном оружии. Paul Ruth gizli bir silah bulduğunu söyledi.
По словам барона Прайса, этот мятежник заявил, что исполнял приказ Волка. Baron Pryce göre, Kurt'un emirlerini yerine getiren bir asi olduğunu iddia ediyormuş.
Согласно отчёту минобороны, Таннер заявил, что кто-то другой управлял его беспилотником и открыл огонь. Savunma Bakanlığı'na göre Tanner, İHA'sının kontrolünü başkasının alıp, ateş açtığını iddia ediyor.
Человек заявил, что не брал денег. Adam parayı almadığını iddia etti.
Том заявил, что вырос в богатой семье. Tom zengin bir aileden geldiğini iddia etti.
В феврале 2007 года Тимбелэнд заявил, что работал с Мадонной на её предстоящим 11-й студийным альбомом. Şubat 2007'de Timbaland, Madonna ile sanatçının yakında çıkacak olan on birinci stüdyo albümünün üzerinde çalıştıklarını söyledi.
12 сентября 2007 года, во время разговора на радиостанции WQHT Hot 97, Эминем заявил, что не уверен, выпустит ли он новый материал в ближайшее время. Eminem, 12 Eylül 2007'de WQHT Hot 97 adlı radyo istasyonunda bir programa katıldı ve muallakta olduğunu, yakın gelecekte yeni bir albüm yayımlamak konusunda kararsız olduğunu ifade etti.
16 марта 2001 года Джимми Уэйлс заявил, что он стремится создать Википедии и на других языках, в частности он также заинтересован и в создании каталонского раздела. 16 Mart 2001'de, Jimmy Wales, İngilizcenin dışında diğer dillerde Vikipedi sürümlerin oluşturulmasını istediğini belirtti, ve bir Katalanca sürümün oluşturulması için ilgi vardı.
В своей политической речи, произнесённой в 2014 году глава израильского правительства Биньямин Нетаньяху поддержал установление независимого курдского государства. Он заявил, что: 2014 yılında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını destekleyerek şöyle dedi:
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.