Sentence examples of "iddia" in Turkish

<>
Carla bir çeşit uyuşturucu teslimatı olduğunu iddia ediyor. Карла утверждает, что была какая-то доставка лекарств.
"Miguel, yani arkadaşım beni tanıdığını iddia ediyor." Мигель, мой амиго, говорит, что знает меня.
Aralık 1964'te Murba Partisinden Chaerul Saleh komünistlerin darbe planı yaptıklarını iddia edecektir. В декабре 1964 года Чаерул Салех, член партии Мурба (основанной бывшим лидером КПИ Таном Малака), заявил, что коммунисты готовят государственный переворот.
Ama onlar Logan'ın tüm parayı aldığını iddia ediyorlar. Но они утверждают, что Логан забирает деньги.
Bu idare meclisi toplantısını benim istediğim iddia edilen bu raporun kamuoyuna açıklanmasından sonra çıkan olaylar sebebiyle istedim. В связи с забастовкой и публикацией отчета, якобы заказанного мной, созвано внеочередное собрание совета директоров.
Seçmenleri fikrini değiştiren en önemli olay Vali Grant'in eşinin karıştığı iddia edilen evlilik dışı ilişki oldu. Решающим фактором, повлиявшим на сердца избирателей, стали обвинения жены губернатора в связи на стороне.
Bu iddia konusunda Frank'i bir yoklarım ki düşününce, bu iddia acayip saçma. И Фрэнк откажется от пари, которое, если подумать, крайне идиотское.
Büyük ihtimalle bir iddia için falan yapmıştır ama Tolkien şeylerinden biri gibi gözüküyordu, bilirsiniz işte. Думаю, он это сделал на спор, но выглядел при этом как вылитый персонаж Толкиена.
Şu Inoue herkesin iddia ettiği gibi şeytan dahi olsa Ferreira ona karşı durur. Даже если Иноуэ дьявол, как все говорят, Феррейра бы противостоял ему.
'de Glastonbury Manastırı' ndaki keşişler Kral Arthur'un mezarını bulduklarını iddia etti. Что? В монахи Аббатства Гластонбери заявили, что обнаружили могилу короля Артура.
Belki sanal hikayenin gizli bilgileri ortaya çıkardığını iddia edebiliriz. Мы можем заявить, что голо-роман раскрывает секретные данные.
Bu çok ciddi bir iddia Bay Palmer. Это очень дерзкое заявление, мистер Палмер.
Yani, Bay Edelstein'ın evlenmek üzere nişanlı olmadığını mı iddia ediyorsunuz? Значит, вы утверждаете, что мистер Эдельштейн не был помолвлен?
Ajan Clarke, Lily Gray'ı sizin öldürdüğünüzü iddia etti. Агент Кларк утверждал, что вы убили Лили Грей.
1982 yılında Britanya'nın kalan denizaşırı topraklarını savunma kabiliyeti Arjantin'in İspanyol İmparatorluğu döneminden beridir üzerinde hak iddia ettiği Falkland Adaları'nı işgal etmesiyle sınandı. В 1982 году Британия в военном конфликте отстаивает одну из своих последних колоний - Фолклендские острова, на которые претендует Аргентина, основываясь на притязаниях времён Испанской империи.
17 Haziran 2015'te Micromax, dünyanın en ince telefonu olduğu iddia edilen Micromax Canvas Sliver 5'i piyasaya sürdü. 17 июня 2015 года компания выпустила Micromax Canvas Silver 5, который, как они утверждали, самый тонкий телефон в мире.
Gazetelerden bir tanesi, Myra Hindley'nin çocukken babası tarafından istismara uğradığını iddia etmişti. Одно из исследований утверждает, что Майра Хиндли подвергалась насилию со стороны отца.
Bir ay önce kendisini kaçırdığınızı iddia ediyor, bu doğru mu? Она говорит, что вы месяц назад похитили её. Это так?
Savunma Bakanlığı'na göre Tanner, İHA'sının kontrolünü başkasının alıp, ateş açtığını iddia ediyor. Согласно отчёту минобороны, Таннер заявил, что кто-то другой управлял его беспилотником и открыл огонь.
Marino da mübarek Rabbimizin kendi kefeni olduğunu iddia ettiği sıradan bir bez parçasını sergiliyormuş! Они утверждают, что покров, который висит в Морино это покров наши Господа.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.