Sentence examples of "iddia etti" in Turkish

<>
Program karşıtı öğrenciler değişikliklerin sadece eğitim masraflarını gizlemek için yapılan bir yol olduğunu iddia etti. Выступающие против программы ученики утверждали, что предложенные изменения были всего лишь замаскированным способом сократить расходы на образование.
'de Glastonbury Manastırı' ndaki keşişler Kral Arthur'un mezarını bulduklarını iddia etti. Что? В монахи Аббатства Гластонбери заявили, что обнаружили могилу короля Артура.
O ölmeden önce, Mosconi dünyanın en büyük zenginliğinin bu sayfalarda olduğunu iddia etti. Перед смертью Москони заявил, что на его страницах скрыто величайшее богатство в мире.
Ama o bir avukat tuttu, şikayet dilekçesi yazdı ve AIDS 'lilere karşı ayrımcılık yaptığımı iddia etti. Она наняла юриста, составила иск в котором говорится, что я подвергаю дискриминации людей, больных СПИДом.
Sadece onun adamlarından birisi John Silver'ın yaptığını iddia etti. Только его людей, один из которых назвался Сильвером.
Ama daha sonra Diane beni onlara karşı bir piyon olarak kullandığını iddia etti. Потом Даян предположила, что вы используете меня, как оружие против них.
Ajan Clarke, Lily Gray'ı sizin öldürdüğünüzü iddia etti. Агент Кларк утверждал, что вы убили Лили Грей.
Adam parayı almadığını iddia etti. Человек заявил, что не брал денег.
Tom zengin bir aileden geldiğini iddia etti. Том заявил, что вырос в богатой семье.
Reklamcılık, ketçap veya mayonezin içeriye girip sıkıştırılmasının kolay olduğunu iddia etti. Реклама утверждала, что кетчуп или майонез легко выдавливать и увидеть, что внутри.
Bayan Hightower Müvekkilimle yemeğe çıkmayı kendisi kabul etti. Мисс Хайтауэр сама согласилась пообедать с моим клиентом.
Ne de olsa psişik olduğunu iddia ediyor. Если она говорит, что она медиум.
"Hepimizi yok etti, üstüne madalya verdiler." Он погубил своих, и получил за это медаль.
Şüphelinin kimliğini belirleyebileceğini iddia ediyor. Утверждает, что знает подозреваемого.
Whitmore kraliçenin gemisini yok etti, kızı ise kalkanını devre dışı bıraktı. Уитмор уничтожил корабль королевы, а его дочь вырубила её защитное поле.
Yüzbaşı Beckett, bu adam sizin başınızın belada olduğunu iddia ediyor. Капитан Беккет, этот тип утверждает, что вы в беде.
yüzyılda, Kara Ölüm Avrupa'nın neredeyse tamamını yok etti. В -м веке Черная смерть уничтожила почти всю Европу.
Demek ki, masum olduğunu iddia ediyorsun. Значит, ты утверждаешь, что невиновна.
İlaçları almamda ve randevuları takip etmemde bana yardımcı oldu. Evraklarımın kopyasını çıkarmamda yardım etti. Она помогала мне вести учет лекарств и их выписок, хранила копии моих документов.
Carla bir çeşit uyuşturucu teslimatı olduğunu iddia ediyor. Карла утверждает, что была какая-то доставка лекарств.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.