Sentence examples of "он оставил" in Russian

<>
Он оставил послание на этот раз? Bu kez de mesaj bırakmış mı?
И он оставил послание. Ve bir mesaj bırakmış.
Мы имеем дело с сумасшедшим, и он оставил не так много следов. Burada bir akıl hastası ile uğraşıyoruz ve bize çalışacak pek bir şey bırakmamış.
Он оставил бы тебя там гнить. O, seni orada çürümeye bıraktı.
Он оставил его в компьютерном файле, которое пришлось разгадать Нине, ведь так? Yanmış bir bilgisayar dosyası bıraktı, Nina da onu bulmak zorundaydı, tamam mı?
Он оставил записку, пожелал нам удачи и взял свою долю из общих денег. Bize şans dileyen bir not bırakıp beraber güç bela kazandığımız paradan bir tomar almış.
Он оставил вам какое-то состояние? Size hiç para bıraktı mı?
Он оставил меня в задымлённой комнате с нулевой видимостью. Beni görüşü sıfır olan duman dolu bir odada bıraktı.
Он оставил неприятные пятна на ковре. Halının üstünde pis bir leke bıraktı.
И что более важно, он оставил билет на поезд. Adam o kadar düşünceli ki gidiş-dönüş biletlerini bile bize bırakmış.
Он оставил ей часть своего состояния? Ona servetinin bir kısmını miras bırakmış.
Кстати, я говорил, что он оставил дочь своей первой жены без гроша? Bir kez daha! İlk eşinin gencecik kızına tek kuruş bile vermediğini söylemiş miydim?
Он оставил мне белого медведя. Bana bir kutup ayısı bırakmış.
Он бросает все, только чтобы понять, что он оставил перчатку. Her şeyi fırlatır, ta ki arkasında bir eldiven bıraktığını farkedene kadar.
Он оставил везде свои отпечатки, но вынужден маскироваться? Her yerde parmak izi bırakıyor sonra da kılık değiştiriyor.
И он оставил Эти следы нарочно? Bu yüzden de izleri bilerek bıraktı.
Он оставил свое хобби и продал его анонимному покупателю несколько месяцев назад. Bu hobisinden vazgeçmiş ve onu birkaç ay önce isimsiz bir alıcıya satmış.
Она заметила, что он оставил сумку на сиденье пассажира. Onun çantasının hâlâ orada, yolcu koltuğunda olduğunu fark etmiş.
Он оставил следы вот здесь. Sol ayak izi tam buradaydı.
Лерой заснул, а ворота он оставил открытыми. Leroy uyuyakalmıştı, ve kapıyı da açık bırakmıştı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.