Sentence examples of "bıraktı" in Turkish

<>
Sylvie, canım, bir polis sana bunu bıraktı. Сильви, милая, патрульный оставил это для тебя.
Mama Mabel sana kulübü bıraktı. Мама Мэйбл оставила тебе клуб.
İlk cinayeti Long Beach'teydi ve bir tanık bıraktı. Первое убийство было на Лонг-Бич, и он оставил свидетеля.
Doktor Evans işimizi kişisel sebepler yüzünden bıraktı. Доктор Эванс покинул нас по личным причинам.
Yeni dostun bile seni yüzüstü bıraktı. Даже твой новый приятель тебя бросил.
M-5, müdahale ettiğimizi anlayarak kontrolleri yeniden ayarladı, bir tek bunu aktif bıraktı. Полагаю, М-5 обнаружил наше вмешательство и переключил цепи управления, оставив одну действующей.
O aptal kaltaklar seni burada yalnız mı bıraktı? Вот же сучки: оставили тебя здесь одного?
Larry konuşmayı bıraktı, ve Brad... Ларри перестал разговаривать, а Брэд...
Çok doğaldı. Dahası, Yeni Christine beni ay önce bıraktı. Кроме того, Новая Кристин бросила меня два месяца назад.
Ne sanıyorsun? Bu adamlar beni bir tür tuzak olarak filan mı burada bıraktı yani? Что, думаешь эти люди бросили меня здесь, как какую-то приманку или типа того?
Alkolü bıraktı, ama bir can aldığı için kendini asla affetmedi. Он бросил пить, но не смог простить себе отнятую жизнь.
Sonra kiliseye gitmeyi bıraktı ve Sandringham'ı satmaya karar verdi. Потом он перестал посещать церковь, решил продать Сандрингем.
Hem çok önemli bir işini bıraktı bunun için. Плюс, ради свадьбы она оставила важную работу.
Tecavüzcü televizyonu açtı ve açık bıraktı. Насильник включает его и оставляет работать.
Bayan Owen benim için herhangi bir talimat bıraktı mı? Не оставляла ли миссис Оуэн для меня каких-нибудь указаний?
Caroline sonunda seni serbest bıraktı ha? Кэролайн наконец-то отпустила тебя, да?
Kendi de aday olabilmek için, Brittany Kurt'ün kampanya müdürü olmayı bıraktı. Но Бриттани перестала быть менеджером его выборной кампании, чтобы баллотироваться самой.
Evet, o: 00 civarı geldi bana bir eşarp ve gömlek bıraktı. да, он пришёл около, привез платок и строгую рубашку для меня.
Lyman öldüğü gece bana bir mesaj bıraktı. Лайман оставил сообщение в ночь своей смерти.
Ve o mektubu favori kitabının arasına mı bıraktı? И оставила мое письмо в своей любимой книге?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.