Sentence examples of "показывает" in Russian

<>
Исследование показывает, что большинство беспризорных девочек (, 50%) зарабатывают на жизнь продажей цветов. Bu araştırmaya göre kız sokak çocuklarının büyük çoğunluğu (0 %) yaşamlarını çiçek satarak kazanıyor.
Он показывает Джонни Карсона, папа. Johnny Carson taklidi yapıyor, baba.
Капитан, что показывает компас? Kaptan, pusulanız nereyi gösteriyor?
Это показывает насколько сильна ваша вера. Derin bir inanç sahibi olduğunuzu gösteriyor.
Компас показывает на север, мы пойдём туда. Pusula kuzeyi gösteriyor. Pusulaya göre hala gitmemiz gerekiyor.
Так, а теперь зритель с трибун показывает мне палец. Evet, şimdi tribündeki bir taraftar bana orta parmağını gösteriyor.
Гарри, ты думаешь, это зеркало показывает будущее? Harry, sence bu ayna geleceği gösteriyor olabilir mi?
И статистика показывает, что сексуальные преступники, в большинстве случаев, совершают рецидив. Ve istatistikler gösteriyor ki seks suçluları her gün daha fazla suça meyilli hale geliyorlar.
Она их вытаскивает и показывает всему честному народу. Tutup dışarı çıkardı ve herkese iç çamaşırımı gösterdi.
Нет, но это показывает, что имеется большой опыт... Hayır ama çok fazla deneyim kazanılmış bir dal olduğunu gösterir.
Эта штука показывает, сколько радиации мы схватили? Bu bize ne kadar radyasyon yediğimizi mi söyleyecek?
Добро показывает своё прекрасное лицо этому миру. İyilik, güzel yüzünü tüm dünyaya gösterir.
Алиша показывает своё новое влагалище. Felicia bize yeni vajinasını gösteriyor.
Это показывает, что он загнан в угол и не имеет никакой политики. Başkanın karalama kampanyası açıkça gösteriyor ki kendisi köşeye sıkışmıştır ve politika konuşmak istemiyordur.
Прокуратура показывает присяжным первые часа минуты записи от марта. Savcılık Mart'ta yapılan kaydın ilk saat dakikasını jüriye izletti.
Уйма исследований показывает, как это влияет на семейные отношения. Bu durumun ailevi bağları nasıl etkilediğini gösteren tonlarca araştırma var.
Прибор показывает высокое содержание аммиака. Aletler yüksek düzeyde amonyak gösteriyor.
И вновь Кауфман показывает полное неуважение. Kaufman her zamanki gibi saygısızlık gösteriyor.
КТ показывает кровоизлияние в мозге. Tomografiye göre beyin kanaması var.
Телеметрия зонда показывает, что уровень излучения всё ещё высок. Sonda ölçüm verileri radyasyon seviyesinin hala çok yüksek olduğunu gösteriyor.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.